30 Temmuz 2012 Pazartesi

balkabağı çorbası

Fotoğraflardan daha çok tatlıya benzeyen çorba tarifimizi de sıra geldi. Tam da mevsiminde çorba çeşitliliğini arttırıyoruz. Balkabağı çorbası da Hatsum’un tariflerinden. Ben daha önce başka bir tarifle yapmıştım balkabağı çorbası ama Aşçı Yamağı ve o günlerde bizde olan annemler pek fazla beğenmemişlerdi. Ama bu tarifi Aşçı Yamağı çok beğendi, açıkcası ben de diğerinden daha başarılı buldum, o nedenle artık eski tarifi yazmayı düşünmüyorum. Diğer tarif biraz klasik sayılabilecek balkabağı muskat ikilisini içinde barındırıyordu, bu tarifte ise defne yaprağı var. Tarifimiz şöyle;

Malzemeler: (6 kişilik)

- 750 gr temizlenmiş balkabağı
- 2 diş sarmısak
- 1 orta boy soğan
- 2 yemek kaşığı zeytinyağı
- 2 su bardağı tavuk suyu ve 2 bardak normal su veya normal su ve bulyon
- 3-4 adet kurutulmuş defne yaprağı
- Karabiber, kimyon, tuz
- 100 ml krema

Yapılışı:

Öncelikle ufak doğradığımız soğan ve sarmısağı hafifçe kavuruyoruz ve doğradığımız balkabaklarını ekliyoruz (benimkiler kuşbaşından iriceydi) Balkabakları biraz kavrulduktan sonra tavuksuyumuzu, suyumuzu ve defne yapraklarını ekleyip, balkabağının haşlanmasını bekliyoruz. Balkabakları yumuşayınca, defne yapraklarını içinden çıkarıp, blendardan geçiriyoruz. Sonra tuz, karabiber ve kimyon ekliyoruz. Ben burada bahsettiğim baharat karışımından kullandım. Hatsum kimyonla yapmıştı. Çorbamız tekrar kaynayınca kremamızı ekleyip kıvamını ayarlıyoruz. Eğer kıvamı çok yoğun gelirse, sıcak su veya krema ilavesi ile ayarlayabiliriz. Afiyet olsun….

PORTAKALLI MERCİMEK ÇORBASI

Portakallı mercimek çorbası da eski tariflerimden biridir. Bu tarifi de herkesin uyguladığı bir tarif olması nedeniyle yazmamıştım ama son zamanlarda konuştuğum bir kaç kişi portakal suyu kullanmadıklarını, tarifi yazmamın güzel olacağını söyleyince paylaşmaya karar verdim. Tarif aslında annemin klasik mercimek çorbası, ben sadece eski iş arkadaşlarımdan birinin önerisi üzerine portakal suyu eklemeye başladım ve en sevdiğim çorbalardan birini elde etmiş oldum. Bu çorbanın lezzet olarak farkı hafif tatlı olması ve portakal aromasını hissettirmesi, eğer sizlere hitap edeceğini düşünüyorsanız mutlaka denemizi öneririm, yoksa da çorbanın bazını normal mercimek çorbası olarak hazırlayabilirsiniz. Sonrasında salça ve nane koymadan blenderdan geçirirseniz “süzme mercimek çorbası” elde etmiş olursunuz. Kısaca aynı tarifle 3 farklı çorba hazırlamak mümkün. Havaların oldukça soğuk geçtiği şu günlerde sanırım hepimiz mutfağında bir tencere çorba kaynıyordur. 1-2 ufak farkla yeni çorbalar için pratik tariflerimiz şöyle;

Malzemeler: (6 kişilik)

- 1 su bardağı kırmızı mercimek
- 1 orta boy soğan
- 1 büyük veya 2 küçük havuç
- 1 orta boy patates
- 2 yemek kaşığı zeytinyağı
- 1 tatlı kaşığı nane
- 2 çay kaşığı tuz
- 1 tatlı kaşığı domates salçası
- 1 çay kaşığı pul biber
- 1 portakalın suyu (1 çay bardağı)

Yapılışı:

Düdüklü tencerimizde veya normal bir tencerede ayıklanıp, yıkanmış kırmızı mercimeğimizi, doğranmış soğanımızı, dilimlenmiş patates ve havucumuzu üzerlerini geçecek kadar su ilave ederek haşlıyoruz. Tüm malzememiz yumuşayınca blenderdan geçiriyoruz. (Bu aşamada çorbamızı yağ ve tuz ilave ederek kaynatıp, gerekiyorsa kaynamış su ilavesi ile kıvamını ayarlayarak, limon ve pul biberle servis edersek süzme mercimek çorbası hazırlamış oluruz.) Ayrı bir tavada zeytinyağımız ile nane ve salçamızı kavuruyoruz ve çorbamızın içine ilave ediyoruz. Tuz ve pul biberi de ekleyip normalden biraz daha yoğun bir kavama gelene kadar kaynamış su ilavesi ile kaynatıyoruz. Çorbamız pişince 1 çay bardağı portakal suyunu ekleyip, karıştırdıktan sonra ocaktan alıyoruz. Servis yaparken portakal dilimleri ve pul biberle süsleyebiliriz. Afiyet olsun…

Çorba yapmanın püf noktaları

Çorbalar sofralarımızın baştacı. Ancak çorbaları doğru şekilde pişiriyor muyuz? İşte çorba pişirmenin püf noktaları. NTV'de bir programa katılan Selahattin Dönmez, çorbanın nimetlerinden daha fazla yararlanabilmek için dikkat edilecek noktaları sıralaladı...


KURU BAKLİYAT VE SEBZE OLMALI

Diyetisyen Selahattin Dönmez, çorbanın çok önemli bir besin olduğunu vurgulayarak "Çorba sadece hızlı bir şekilde tüketip doymak için içiliyor. Aslında düzenli olarak içilmeli, özellikle kuru bakliyat ve sebzelerin yer aldığı çorba içmenin insan sağlığı açısından çok büyük faydaları var" dedi.

KRONER KALP RİSKİNİ ÖNLÜYOR

Kroner kalp hastalığına yakalanma riskinin düzenli çorba içenlerde önemli bir oranda düştüğünü ifade eden Dönmez, "Taneli olmuş olması, lif oranının yüksek olması sindirim sistemini rahatlatır" dedi.

KÜÇÜK PARÇAYA AYIRMAYIN SAATLERCE KAYNATMAYIN

Selahattin Dönmez, Türkiye'de çorbaların geleneksel metodla yapıldığı için besin değerini büyük oranda kaybettiğine de değindi ve küçük parçlara ayrılıp saatlerce kaynatılan çorbanın kalitesinin azaldığını belirtti.

TANELİ İÇİLEN ÇORBA DAHA FAYDALI

"Diri olmalı, yediğinizi algılamalısınız" diyen Selahattin Dönmez, taneli içilen çorbanın diğer sıvı kategorisindeki çorbadan daha uzun süre tokluk sağladığını da vurguladı.

Yeni nesil hazır çorbaların, evde yapılan çorbalardan bir farkı olmadığını da ifade eden Selahattin Dönmez, geleneksel kurutma yöntemiyle, koruyucu katkı maddesi kullanılmadan hazırlandığını belirtti.

Limonlu, sütlü, yoğurtlu, unlu, sirkeli terbiyeler ve sarımsaklı ve beşamel sos gibi çorbayı lezzetlendiren, pişirmeyi kolaylaştıran püf noktalar:

* Sebze çorbası yaparken, sebzenin renginin kararmaması için biraz sirke koyabilirsiniz.

* Çorbanın kıvamı çok sulu olursa, ayrı bir yerde yağ ve un kavurup ekleyebilirsiniz.

* Bayat ekmeklerinizi, minik küpler halinde doğrayın; bir kâsenin içinde, sevdiğiniz baharatlarla birlikte, biraz zeytinyağıyla karıştırın ve altın rengini alıncaya kadar fırınlayıp bir kavanoza koyun. Çorbalarınızda garnitür olarak kullanabilirsiniz.

* Bakliyatlarınızı saklarken, böceklenmemesi için, kavanoza birkaç diş sarımsak koyun.

LİF İÇERİĞİ YÜKSEK UNLA YAPILMALI

Hazır çorbaların içinde kuru baklagiller, mantar, ve domates bulunduğunu, kıvamlaştırıcı olarak çok daha sağlıklı, lif içeriği yüksek olan un ile yapıldığını anlatan Selahattin Dönmez, dünyanın en iyi bir kaç aşçısıyla yeni formüller geliştirildiğini ve tatlarının da evde yapılan çorbalara denk olabilecek niteliğe getirildiğini sözlerine ekledi.

Bayatlayan ekmekleri israf etmemek için küçük parçalar halinde kesin ve buzdolabında muhafaza edin. Bu küçük ekmek parçalarını çorba yapacağınızda kızartarak çorbanın içine koyun. Böylece ekmekleri değerlendirmiş ve de çorbayı lezzetli doyurucu bir kıvama getirmiş olursunuz

Yemeklerin baştacı olan çorbayı fazla yaparsanız ertesi güne kalır. Fakat o zaman çorbada katılaşma görülür. Eğer çorbayı yeniden yumuşatmak istiyorsanız, içine bir miktar su ekleyip, karıştırarak yeniden kaynatın. Bu şekilde ilk günkü gibi lezzetli ve kıvamlı olacaktır.

Yumurta, limon ve krema ile hazırlanan terbiye, Çorba ve soslara lezzet katar. Ancak, yemeğe ilave edilirken dikkat edilmezse kötü sonuç verebilir. Yumurtanın ve kremanın kesilmesini önlemek için çorbanın ılınmasını bekleyin. Terbiye malzemesini çorbaya azar azar katarak karıştırın. Bir daha kaynatmayın.

Akşam eve gelecek misafirinize enfes bir çorba yaptınız ama bir sorun var ; ”çorbamın tuzu fazla oldu” mu diyorsunuz ? Üzülmeyin işte size birkaç püf nokta :

Çok tuzlu değilse bir parça şeker işi halledecektir.

Çorbanızın içine birkaç patates dilimi atın. Tuzu emeceklerinden pişince içinden çıkartın.

Çorbaya çok fazla tuz koydunuzsa içine gümüş bir kaşık ve küçük bir bardak dolusu çiğ süt koyun. 5-10 dakika kısık ateşte pişirin. Sonra içindeki kaşığı çıkartın.

arkadaşlar yoğurtlu çorba yaparken kesilmesin diye kaynayana kadar saatlerce karıştırırz ben onun terine içine bi tane patatesi doğrayıp atıyorum arada bir gelipde karıştırmak yeterli oluyo kesilmesini önlüyo umarım işinize yarar

bizde yumurta kırıyoruz

yoğurdu su ve pirinç yada şehriye kaynadıktan sonra dökerseniz karıştırarak kaynamasını beklerseniz kesmez..



ev cininden 2 renkli çorba

İki Renkli Biber Çorbası

Biber2_1

Bu seferki gecikme benden değil Ankara Belediyesi'nden kaynaklı. Belediyenin dünyanın merkezine yapacağı seyahat sebebiyle kazdığı tünel, telefon ve ADSL kablolarını bir hafta süreyle kullanılamaz hale getirdi. Neyse ki şimdilik herşey düzeldi.

Yasemin, geçen sene bir arkadaşının yılbaşı davetinde iki renkli biber çorbası içtiğini ve pek beğendiğini söylemişti. İnternette biraz araştırınca bu çorbanın bilinen, sevilen ve insanlara ilginç gelen bir çorba olduğunu öğrendim. İlginç olan kısmı aynı tabakta iki ayrı çorbanın karışmadan durması. Reçeteyi Williams-Sonoma'dan buldum. Orada sadece 6 kişilik sarı biber çorbası tarifi verilmişti. Ben malzemeleri ikiye böldüm ve yarısını kırmızı biberli yaptım. Ayrıca, biberleri közledim. Böylece füme kokulu lezzetli ve ilginç bir çorba elde etmiş oldum. Arzu ederseniz; biberleri közlemeden çiğ olarakta pişirebilirsiniz.

Çorbaya geçmeden önce, sebze suyunu hazırlayarak işe başlamak lazım. Çorbaya duru su da ekliyebilirsiniz fakat hem lezzet hem de vitamin bakımından sebze suyuyla duru su arasında fark olduğunu söyliyeyim.

Sebze Suyu

Malzemeler:6 su bardağı sebze suyu için

1 cup = 250 ml.'lik su bardağı

  • 1 adet pırasa; 2-3 parçaya kesilmiş
  • 1 adet kuru soğan; soyulup, iki parçaya kesilmiş
  • 1 adet havuç; soyulup, 2 parçaya bölünmüş
  • 10 adet mantar; iri iri dilimlenmiş
  • 1 adet kereviz sapı; 2-3 parçaya bölünmüş (kereviz sapı bulamazsanız, kerevizin kendisini kullanabilirsiniz.)
  • Yarım demet maydanoz
  • 10 adet tane karabiber
  • 1 adet defne yaprağı
  • 7 su bardağı su

Tarif:

  1. Genişçe bir tencerenin içine hazırladığınız bütün malzemeleri koyun. Üzerine suyu ekleyin. Kaynayana kadar hızlı, daha sonra kısık ateşte 2 saat pişirin. Süzdürün ve çorbalarınızda pilavlarınızda kullanın.

İki renkli çorba yapmak için ocağın üstüne iki ayrı tencere koyun ve iki çorbayı da aynı anda hazırlamaya başlayın. Çorbalarınız hazır olunca bir kepçe sarı çorbadan, bir kepçe kırmızı çorbadan alın ve kasenin içine aynı anda çorbaları dökün. Kıvamları aynı olduğu için birbirine karışmadan duracaktır.

Biber1_1

Közlenmiş Sarı Biber Çorbası

Malzemeler:3 kişilik

1 cup = 250 ml.'lik su bardağı

  • 2 yemek kaşığı zeytinyağı
  • Yarım kuru soğan; kahverengi kabuklu olanlarından
  • Yarım havuç; kabuğu soyulmuş ve rendelenmiş
  • Yarım kereviz sapı; dilimlenmiş
  • 2.5 su bardağı sebze suyu
  • 4 adet sarı biber; közlenip, kabukları soyulmuş ve çekirdekleri çıkarılmış
  • Yarım tatlı kaşığı taze kekik; incecik doğranmış (bulamazsanız kuru kekik)
  • Tuz ve öğütülmüş tane karabiber
  • Süslemek için maydanoz yaprağı

Tarif:

  1. Orta boy bir çorba tenceresinin içine yağı koyun. Yağ kızınca; doğranmış soğanı, havucu ve kereviz sapını ekleyin. Yağın içinde 5-7 dakika, rengi kızarana kadar soteleyin.
  2. Sebze suyunu üzerlerine dökün. Su fıkırdamaya başlayınca doğradığınız biberleri ekleyin. Tencereniz kapağını kapatın ve önce hızlı ateşte, ardından orta ateşte 30 dakika pişirin.
  3. Tencereyi ocağın üstünden alın ve el blenderiyle çorbayı püre haline getirin. İçinde pütürüklü bir parça kalmamasına dikkat edin.
  4. Çorbayı tekrar ocağın üstüne koyun. Kekiği ekleyin. 5 dakika daha pişirin.

Biber_1

Közlenmiş Kırmızı Biber Çorbası

Malzemeler:3 kişilik

1 cup = 250 ml.'lik su bardağı

  • 2 yemek kaşığı zeytinyağı
  • Yarım kuru soğan; kahverengi kabuklu olanlarından
  • Yarım havuç; kabuğu soyulmuş ve rendelenmiş
  • Yarım kereviz sapı; dilimlenmiş
  • 2.5 su bardağı sebze suyu
  • 4 adet kırmızı biber; közlenip, kabukları soyulmuş ve çekirdekleri çıkarılmış
  • Yarım tatlı kaşığı taze kekik; incecik doğranmış (bulamazsanız kuru kekik)
  • Tuz ve öğütülmüş tane karabiber
  • Süslemek için maydanoz yaprağı

Tarif:

  1. Orta boy bir çorba tenceresinin içine yağı koyun. Yağ kızınca; doğranmış soğanı, havucu ve kereviz sapını ekleyin. Yağın içinde 5-7 dakika, rengi kızarana kadar soteleyin.
  2. Sebze suyunu üzerlerine dökün. Su fıkırdamaya başlayınca doğradığınız biberleri ekleyin. Tencereniz kapağını kapatın ve önce hızlı ateşte, ardından orta ateşte 30 dakika pişirin.
  3. Tencereyi ocağın üstünden alın ve el blenderiyle çorbayı püre haline getirin. İçinde pütürüklü bir parça kalmamasına dikkat edin.
  4. Çorbayı tekrar ocağın üstüne koyun. Kekiği ekleyin. 5 dakika daha pişirin.

29 Temmuz 2012 Pazar

http://sevgininyemekleri.blogspot.com

http://sevgininyemekleri.blogspot.com

STOK NEDİR ?

STOK NEDİR ? BERRAK BİR STOK HAZIRLAMAK İÇİN NELERE DİKKAT ETMELİYİZ ? ÇORBA ALT MALZEMESİ OLARAK ; STOKLAR, BAHARAT BOHÇASI VE SEBZELER

Et, tavuk, sebze sularına, profesyonel mutfak dilinde, STOK adı verilmektedir. Dünya mutfaklarında çorbalar
1- Stok kullanılarak hazırlanan çorbalar
2- Stok kullanılmadan hazırlanan çorbalar olmak üzere 2 ' ye ayrılırlar.
Stoklar genellikle, kemiklerden ve kabuklu deniz mahsullerinin kabuklarından yapılırlar.
Kuzu kemiğinden stok yapmak, ağır kokusu nedeni ile tercih edilmemektedir. Stok için en ideal kemikler, dana ve tavuk kemikleridir.
Balık stoku yapmak için ise, balığın kafası ve kılçığı kullanılmaktadır. Balığın et kısmı ise genellikle, fleto olarak ayrılıp, ana yemeklerde ve salatalarda kullanılmaktadır. Balık çorbası yapmak için, bütün bir balık kullanılmamakta, balığın sadece, kafa ve kılçıklarından yararlanılmaktadır. Daha sonra, tarife uygun olarak, balık etlerini parçalar halinde, çorbaya ekleyebiliriz.
Karides kabukları ile yapılan stoklar, özellikle '' karides bisk '' çorbasının temelidir.

Stok hazırlamak çok basit bir işlemdir. Şu şekilde hazırlanmaktadır: Tenceredeki, duru suyun içine, bol miktarda yıkanmış kemikler atılarak, kaynama noktasına getirilir. Ateş kısılır ve bir süre kısık ateşte kaynatılır. Suyun yüzeyinde biriken köpükler, kevgir ile toplanarak, atılır. Bu işlem, stok ' un berrak olarak hazırlanması için önemlidir. Bu köpükler toplanıp atılmazsa, suyu bulandırır. Hazırlanan stoklar, berrak olmalıdır.

BERRAK BİR STOK ELDE EDEBİLMEK İÇİN: Stok hazırlarken kullanılan su, soğuk olmalıdır. Kaynama noktasına gelince, ateşin çok kısılması ve bu kısık ateşte pişirilmesi önemlidir. Stoklar, çorbaların temel lezzetini verirler. Bu temel lezzeti zenginleştirmek için ayrıca, '' Baharat Bohçası '' ve '' Sebzeler '' kullanılır.
1- Baharat Bohçası; 15cm. kenar uzunluğu olan, kare şeklindeki bir tülbent bezinin içine, 8 tane karabiber, 1 tane defne yaprağı, 1 tatlı kaşığı kuru kekik koyup, bohça haline getirilerek, hazırlanır.
2- Sebze olarak; Kemikli suya, 1 tane havuç, yarım kereviz, 4 parçaya bölünmüş 1 tane kuru soğan koyularak hazırlanır.
SONUÇ OLARAK; Kemikler, baharat bohçası, sebzeler, su içinde ve ağır ateşte kaynatılır. Pişince, tel süzgeç ile süzülür. Ayrıca, tülbentten de süzülürse, çok berrak bir su elde edilir. Bu teknik, tüm stok hazırlamaları için geçerlidir. ( hem tel süzgeç, hem de tülbentten süzme, yani 2 aşamalı süzme ) Sadece pişirme süreleri farklıdır. Dana kemik ile stok hazırlanacaksa, ağır ateşte, 3-4 saat pişirilir. Tavuk veya balık kemiklerinden stok hazırlanacaksa, ağır ateşte, yarım saat pişirilir. Balık stoku kullanılmadan yapılan balık çorbaları lezzetsiz olur. Hazırladığımız bu çorba alt malzemesini, bir kaç kere daha süzerek, daha berrak hale getirip, '' Şeffaf Çorba '' olarak servis yapabiliriz. Buna '' Konsome '' denir. Afiyet olsun. * ÇORBA ; Türk sofrasında, her zaman, çok önemli bir, ilk yemek olmuştur.

GRUPLARINA GÖRE, ÇORBALAR

GRUPLARINA GÖRE, ÇORBALAR

1- YÖRESEL ÇORBALAR
2- GELENEKSEL ÇORBALAR
3- SEBZELİ ÇORBALAR
4- TANELİ ÇORBALAR
5- DÜNYA MUTFAKLARINDAN ÇORBALAR
6- YENİ YORUMLARDAN DOĞAN ÇORBALAR ( YENİ YORUMLU ÇORBALAR )

* 1- YÖRESEL ÇORBALAR : Yarma Çorbası, Yoğurtlu Lebeniye Çorbası, Arabaşı Çorbası, Tutmaç Çorbası, Üzüm Dede Çorbası, Yoğurtlu Patates Çorbası, Kölük Aşı,Göce Aşı, Bıtbıtı Çorbası, Mantı Çorbası, Şiveydiz Çorbası, Yuvalama Çorbası, Ovmaç Çorbası, Patates Paçası Çorbası, İhbeyşi Çorbası

* 2- GELENEKSEL ÇORBALAR : Düğün Çorbası, Tarhana Çorbası, Un Çorbası, İşkembe Çorbası, Ezogelin Çorbası, Yayla Çorbası, Domates Çorbası, Erişteli Mercimek Çorbası, Süzme Mercimek Çorbası, Terbiyeli Mercimek Çorbası, Keşkek Çorbası, Tavuk Çorbası, Tandır Çorbası, Şikenperver Çorbası, Çerkez Çorbası, Şehzade Çorbası, Paça Çorbası, Yavan Çorba, Kafkas Çorbası, İrmik Çorbası, Yoğurt Çorbası, Balık Çorbası

* 3- SEBZELİ ÇORBALAR : Pırasa Çorbası, Bezelye Çorbası, Kereviz Çorbası, Karnabahar Çorbası, Bamya Çorbası, Ispanak Çorbası, Patates Çorbası, Mantar Çorbası, Lahana Çorbası, Havuç Çorbası, Ayşe Kadın Çorbası, Say Çorbası, Aristokrat Çorbası, Yoğurtlu Balkabağı Çorbası, Sütlü Kabak Çorbası, Biber Çorbası, Kış ÇorbasıSebze Çorbası

* 4- TANELİ ÇORBALAR : Aşure Çorbası, Sultan Çorbası, Ciğer Çorbası, Köfteli Köy Çorbası, Arafat Çorbası, Süt Çorbası, Misket Çorbası, Şah Çorbası, Gendime Çorbası, Nazır Çorbası, Pastörel Çorbası, Güz Çorbası, Erciyes Çorbası, Kavurmalı Mercimek Çorbası, Kış Çorbası, Taneli Sebze Çorbası, Taneli Tahıl Çorbası, Taneli Kuru Bakliyat Çorbası

* 5- DÜNYA MUTFAKLARINDAN ÇORBALAR : Borç Çorbası, İtalyan Usulü Domates Çorbası, Berlin Usulü Tavuk Çorbası, Kuru Çorbası, Ekşili Çin Çorbası, Terbiyeli Kahire Çorbası, Minestrone, Bademli Pirinç Çorbası, Gulaş Çorbası, Panço Çorbası, Sarımsak Çorbası, Soğan Çorbası, Acılı Soğuk Çorba ( Gazpaço )

6- YENİ YORUMLARDAN DOĞAN ÇORBALAR ( YENİ YORUMLU ÇORBALAR ): Patatesli Tavuk Çorbası, Kerevizli Tarhana Çorbası, Pırasalı Tarhana Çorbası, Taze Tarhana Çorbası, Yalancı İşkembe Çorbası, Yoğurtlu İrmik Çorbası, Bahar Tarhanası Çorbası, Fesleğenli Soğan Çorbası, Yüksük Makarnası Çorbası, Hanedan Çorbası, Havuçlu Mantar Çorbası, Sevgi ' nin Spesyal Çorbaları vb.

TÜRK MUTFAĞINDAKİ ; 5 ÇEŞİT ÇORBA TERBİYESİ

TÜRK MUTFAĞINDAKİ ; 5 ÇEŞİT ÇORBA TERBİYESİNİN, HAZIRLANIŞ ŞEKİLLERİ

Türk Mutfağı'nın çorba kültüründe, bazı çorbalara ( terbiyeli çorbalara ), terbiye hazırlanır. Terbiyeli çorbaların, terbiyelerinin hazırlanışları önemlidir. Terbiyeli çorbaların terbiyeleri, 5 şekilde hazırlanır.
1- Limonlu terbiye
2- Sirkeli sarımsaklı terbiye
3- Yoğurtlu terbiye
4- Sütlü terbiye
5- Unlu terbiye

1- LİMONLU TERBİYE : Çorbanın miktarına göre; 1 veya yarım limon suyuna; 1 tane yumurta sarısı ilave edilip, elde karıştırılıp çırpılması, ile elde edilir. Çorbaya karıştırılırken; çorbanın suyundan 1 kepçe çorba alınarak, terbiye içerisinde karıştırılarak, çorbanın ateşi kısılıp, yavaşça aktarılırken bir yandan da çorba, sürekli olarak karıştırılır. Çorba terbiye ile bir taşım daha kaynatılarak, ateşten alınır.

2- SİRKELİ VE SARIMSAKLI TERBİYE : Bir kahve fincanı sirke ile 1 - 2 diş, dövülmüş sarımsağın, çırpılması, ile elde edilir. ( 4 kişilik çorbaya, 1 yumurta sarısı, 6 - 8 kişilik çorbaya ise, 2 yumurta sarısı kullanmak gerekir. ) Terbiye çorbaya karıştırılırken; çorbanın ateşi kısılır ve terbiye yavaşça, çorbaya ilave edilip, karıştırılır. Çorba, terbiye ile de bir taşım kaynatıldıktan sonra ateşten alınır. Bu terbiye genellikle, işkembe ve paça çorbalarında kullanılır. Kuru bakliyat çorbalarında ( kuru fasulye, nohut, kuru börülce v.b. ), yumurta; beyazı ile birlikte, sarımsak ve sirke ile çırpılarak da terbiye hazırlanıp, kullanılabilinir.

3- YOĞURTLU TERBİYE : Yumurta sarısı, yoğurt ve un karıştırılarak, boza kıvamından koyu bir kıvama getirilmesi ile elde edilir. Terbiye çorbaya karıştırılırken; çorbanın ateşi kısılır, yoğurdun kesilmemesi için, 1 kepçe çorba alınarak , terbiyeye ilave edilip karıştırılır ve terbiye yavaşça, çorbaya ilave edilerek, karıştırılır..Çorba terbiye ile de bir taşım kaynatıldıktan sonra ateşten alınır. Yoğurtlu terbiye, genellikle pirinç çorbalarında, şehriye çorbalarında ve bu çorbalar gibi taneli çorbalarda kullanılır.

4- SÜTLÜ TERBİYE : Bir yumurta sarısının, yarım bardak süt ile karıştırılarak, elde çırpılması ile hazırlanır. Terbiye çorbaya karıştırılırken; çorbanın ateşi kısılır, Çorbadan bir kepçe çorba alınarak, terbiyeye ilave edilip, karıştırılır ve terbiye yavaşça, çorbaya ilave edilerek, karıştırılır. Çorba, terbiye ile de bir taşım kaynatıldıktan sonra ateşten alınır.

5- UNLU TERBİYE : Bir kaşık un ile bir kaşık tereyağının tavada, pembeleşinceye kadar, kavrulması ile elde edilir. Terbiye çorbaya karıştırılırken; çorbanın ateşi kısılır, çorbadan bir kepçe çorba alınarak terbiyeye ilave edilip karıştırılır ve çorbaya yavaşça ilave edilerek, karıştırılır. Çorba, terbiye ile de bir taşım kaynatılarak, ateşten alınır.

TÜRK MUTFAĞI ' NDA; ÇORBALAR, KAÇ ŞEKİLDE YAPILIRLAR?

TÜRK MUTFAĞI ' NDA; ÇORBALAR, KAÇ ŞEKİLDE YAPILIRLAR?

Türk mutfağında; Çorbalar, üç sekilde yapılırlar.
1- TANELİ ÇORBALAR
2- SÜZME VEYA EZME ÇORBALAR
3- UNLU ÇORBALAR

1- TANELİ ÇORBALAR : Et, tavuk, Balık suyuna veya sade suya, kuru bakliyatların, çeşitli hamurların ve taze sebzelerin kullanılması ile yapılan çorbalardır. Örnek: Pirinç, mercimek, bulgur, buğday, hamur taneleri... gibi

2- SÜZME VEYA EZME ÇORBALAR : Et, tavuk, balık suyuna veya sade suya koyulan, çeşitli kuru veya taze malzemelerin, yumuşayıncaya kadar pişirildikten sonra ezilerek hazırlanmasıdır. Örnek: Ezme sebze çorbası, kırmızı mercimek çorbası...gibi

3- UNLU ÇORBALAR: Un ile aynı miktardaki yağın, çok pembeleştirmeden kavrulması ile yapılan ve içine; et suyu, tavuk suyu veya sade su da ilave edilen çorbalardır. Örnek: Düğün çorbası, kavrularak yapılan un çorbası...gibi * Genellikle, süzme ve ezme çorbaların üzerine, kızdırılmış tereyağının içinde, yakmadan pişirilmiş, pul kırmızı biber ve kuru nane sosu gezdirilir.

ÇEŞİTLİ ÇORBA GARNİTÜRLERİ

ÇEŞİTLİ ÇORBA GARNİTÜRLERİ - EKMEKTEN ÇORBA KASESİ YAPIMI -

Çorbaların üzerine koymak için ve çorba içerken, çorba ile birlikte yemek için, çeşitli garnitürler hazırlanabilinir. Bunlar; 1- Ekmek ile 2- Hamur ile 3- Un ile 4- Simit ile hazırlanırlar. Ayrıca, ekmekten çorba kaseleri yapılarak, süpriz sunumlar da gerçekleştirilebilinir.

EKMEK İLE YAPILAN GARNİTÜRLER :

1- ÇORBA KITIRI ; Malzemeler: 2 dilim bayat ekmek, 1 çorba kaşığı zeytinyağı, 1 çay kaşığı kırmızı pul biber,1 çay kaşığı kekik Hazırlanışı : Bayat ekmekler, tavla zarı şeklinde doğranır. Tavada zeytinyağı ısıtılarak, içine, doğranmış ekmekler atılıp, kızartılır.Üzerine, kırmızı pul biber ve kekik ilave edilerek, karıştırılır. Kağıt havlu serilmiş bir tabağa alınarak, fazla yağı alınır. Çorbanın yanında ikram edilir. Afiyet olsun.

2- KRUTON ; Malzemeler; Yarım bayat ekmek, 1 diş sarımsak, 2 çay kaşığı kekik, 2 çay kaşığı mercanköşk, 1 çay kaşığı karabiber, 1 çorba kaşığı tereyağı, 1 çay kaşığı balık ezmesi ( ançuez ), 1 çay kaşığı ince doğranmış maydanoz yaprağı Hazırlanışı: Ekmek dışında, bütün malzemeler blendere koyulup, iyice karıştırılır. Bayat ekmekler, küçük parçalar halinde doğranarak, hazırlanan karışıma iyice bulanır. 180 C derecede ısıtılmış fırının ızgarasında, ekmekler pembeleşinceye kadar, yaklaşık; 10 dakika bekletilir. Çorbanın yanında ikram edilir. Afiyet olsun.

3- PEYNİRLİ KRUTON : Malzemeler; Kullanılacak miktarda ekmek, yeteri kadar tereyağı, ince rendelenmiş gravyer peyniri veya kaşar peyniri, bir tutam kırmızıbiber, ince kıyılmış yeşil otlar ( dereotu, maydanoz, nane v.b. ) tuz Hazırlanışı : Ekmek dilimleri küp küp kesilerek, tereyağında her tarafı pembeleşinceye kadar kızartılır. Veya; ekmek dilimlerine tereyağı sürülerek, dört köşe kesilerek, orta sıcaklıktaki fırında kızartılır. Ekmekler soğumadan, içinde; kırmızıbiber, yeşillikler ve rendelenmiş peynir bulunan, kapağı sıkıca kapanan bir kaba koyularak, ekmeklerin her tarafı karışıma iyice bulanıncaya kadar sallanır. Sonra, sıcak çorbaya ilave edilir. Kurutonları önceden hazırlayarak, kapaklı cam kavanozda da saklayabiliriz. Afiyet olsun.

4-YUMURTALI GARNİTÜR : Malzemeler : 2 yumurta, 2 su bardağı ufalanmış bayat ekmek, 1 çorba kaşığı tereyağı, 1 çorba kaşığı ince kıyılmış maydanoz Hazırlanışı : Tereyağı, ufalanmış ekmek ve yumurta karıştırılarak, yumuşakça bir hamur yapılır. Maydanoz da ilave edilerek, küçük küçük toplar yapılır. Buzdolabında 1 saat bekletilir. Çorba pişirilir. Ateşten indirmeden 5 dakika önce, küçük ekmek topları ilave edilir. Çorba tenceresinin kapağı kapatılarak, toplar; çorbanın yüzeyine çıkıncaya kadar, kaynatmaya devam edilir. Sonra; çorba ocaktan alınır. Afiyet olsun.

5-YEŞİL SOĞANLI GARNİTÜR : Yarım paket tost ekmeği, 1-2 diş dövülmüş sarımsak, yarım demet yeşil soğan, 1 çorba kaşığı tereyağı, karabiber, tuz Hazırlanışı : Tereyağı, dövülmüş sarımsak, karabiber ve tuz, bir kapta karıştırılır. Tost ekmeklerinin üzerine, tereyağı sürülür. Küçük küçük doğranır. Yağlı kağıt serili tepsiye yerleştirilir. 200 C derecede ısıtılmış fırında, 8-9 dakika kadar kızartılır. Üzerine, hazırlanan karışım sürülerek, 2-3 dakika daha fırında tutularak, fırından çıkartılır. Çorbanın yanında sıcak servis yapılır. Afiyet olsun.
HAMUR İLE YAPILAN GARNİTÜR : Malzemeler: 2 çorba kaşığı un, 1,5 çorba kaşığı tereyağı, 1 tane yumurta, yarım kase su, 1 tutam tuz Hazırlanışı : Su, yağ ve tuz tencereye koyularak kaynatılır. Su kaynayınca un ilave edilir. Karıştırılarak, 7-8 dakika pişirilip, ocaktan alınarak, soğumaya bırakılır. Soğuyunca içine 1 yumurta kırılarak, iyice yedirilir. Elde edilen hamur, krema torbasına koyularak, 80-90 C derecedeki tuzlu suya, 1cm. boyunda parçalar halinde sıkılır. ( Hamurların dağılmaması için su, kaynama derecesine gelmemelidir.) Suya sıkılan hamurlar, 1-2 dakika bekletildikten sonra, kevgir ile başka bir kaba alınır. Islak bir bıçak ile her bir parça ortadan ikiye kesilir. Kaselere veya çorba tabaklarına koyulan, çorbaların üzerine serpiştirilir. Afiyet olsun. * Bu garnitüre KİNEL de denilir.
KIZARMIŞ HAMUR GARNİTÜRÜ : Malzemeler : 2,5-3 çorba kaşığı un, 2 tane yumurta, yarım kase su, 1 çorba kaşığı tereyağı, kızartmak için zeytinyağı, bir tutam tuz Hazırlanışı : Su ile tereyağı, tencerede kaynatılır. Un ve tuz ilave edilir. Devamlı karıştırılarak, 10 dakika pişirilir. Ateşten alınır. Hafif ılınınca, Yumurtalar, birer birer ilave edilerek, sürekli karıştırılarak, iyice yedirilir. Elde fındık büyüklüğünde toplar yapılır veya krema torbası kullanılarak, kızgın yağda kızartıldıktan sonra, kağıt havlu serilmiş, tabağa koyularak, fazla yağı alınır. Çorbaların yanında sıcak servis yapılır. Afiyet olsun.
SİMİT İLE YAPILAN GARNİTÜR : 1 tane simit, 2 çorba kaşığı tereyağı, 1 çay kaşığı kırmızı pul biber Hazırlanışı : Simit, yarım cm. kalınlığında halkalar halinde kesilir. Tavada tereyağı eritilir. İçine kırmızı pul biber atılır ve simit parçaları ilave edilir. Simitler kızarıncaya kadar, tahta kaşık ile sürekli karıştırılır. Sonra, simitler servis kasesine alınarak, çorba tabaklarının veya çorba kaselerinin üzerine serpiştirilir. Afiyet olsun.
UN İLE YAPILAN GARNİTÜR : 150 gr. un, 2 çorba kaşığı tereyağı, 1 tane yumurta, yarım su bardağı zeytinyağı, 1 tutam tuz Hazırlanışı : UN, hamur tahtasına elenir. Tereyağı, yumurta, tuz ve yeterince su ilave edilerek, kulak memesinden biraz daha sert bir hamur yapılır.10 dakika dinlendirildikten sonra, 4 eçit parçaya ayrılır. Her parça yuvarlanarak, yarım cm. çapında , ince uzun galeta biçiminde şekillendirilir. Sonra bu çubuklar, 1 cm. boyunda, verev parçalara kesilir. Zeytinyağı, tavada kızdırılır. Hamur parçaları içine atılarak, pembeleşinceye kadar, kızartılır. Kızaranlar kağıt havlu serili tabağa alınarak, fazla yağları alınır. Kızartma işlemi bitince hepsi, servis tabağına aktarılarak, çorbanın yanında sıcak servis yapılır. Afiyet olsun.
UN İLE YAPILAN BAŞKA BİR GARNİTÜR ( CSİPETKE ) : Malzemeler: 1 tane yumurta, 80 gr. un, 1 tutam tuz Hazırlanışı : Un, yumurta ve tuz karıştırılarak, sert bir hamur yapılır. Parmaklar unlanarak, fındık büyüklüğünde, düzgün olmayacak şekilde, hamurdan parçalar koparılır. Ateşte pişen çorbanın içine, çorbanın indirilmesine 3 dakika kala ilave edilir. Hamur parçaları, önce dibe çökse de, sonra; pişince, çorbanın yüzeyine çıkacaktır. Afiyet olsun. *

EKMEKTEN KASE YAPILIŞI : Malzemeler: Kişi başına 1 ekmek hamuru Hazırlanışı : Fırından alınan, ekmek hamuru, zeytinyağı ile yağlanmış, yuvarlak bir fırın tepsisine, top gibi yapılarak, yerleştirilir. Önceden 200-250 C derecede ısıtılmış fırına koyulur. Üzeri kızarınca, ekmek fırından çıkarılır. 2 gün açık havada bekletilerek, bayatlatılır. Bayatlayınca, üzeri kapak şeklinde kesilerek, içi; bir kaşık yardımı ile oyulup çıkarılarak, ekmek bir çanak haline getirilir.Hazırlanan çorba; bu kasenin içine koyularak, kapağı da üzerine kapatılarak, süpriz servis yapılır. Afiyet olsun.

MİLFÖY HAMURUNDAN YAPILAN ÇUBUK GARNİTÜR : 150 gr. Milföy hamuru yaprakları, çözülebilmeleri için, mutfak tezgahın üzerine yan yana dizilir. 2 tane yumurtanın sarıları ve beyazları ayrılarak, ayrı kaplara koyulur. 40 gr. janbon veya arzu edilen, başka bir et, çok küçük küpler halinde doğranır. 1 tane defne yaprağı ufalanır. 1 tutam karabiber ilave edilir. Milföy hamurları, birbirinin üzerine koyularak, un serpilmiş mutfak tezgahında, 30 x 40 cm. ölçülerinde, merdane ile açılır. Yarısına, yumurta beyazı sürülür. janbon ve defne yaprağı serpilir. Diğer yarısı, üzerine kapatılır. Oklava ile 30 x 20 cm. açılır. Üstüne, yumurta beyazı sürülerek, karabiber serpilir. Hamur keseceği ile 16 tane ince şerit kesilir ve fırın kağıdı serilmiş, fırın tepsisine yerleştirilir. Önceden, 220 derece C ' de ısıtılmış fırında, 15 dakika, altın rengini alıncaya kadar fırınlanır. Afiyet olsun.

XV. YÜZYILDA OSMANLI SARAYI MUTFAĞINDA PİŞEN ÇORBALARIN İSİMLERİ

XV. YÜZYILDA OSMANLI SARAYI MUTFAĞINDA PİŞEN ÇORBALARIN İSİMLERİ

1- Ayran Aşı 2- Arap Aşı 3- Aşure Çorbası 4- Ayran Çorbası 5- Buğday Çorbası ( Selçuklu ) 6- Bulgur Çorbası 7- Bacaklı Çorba ( Taze Hamurla ) 8- Bezelye Çorbası 9- Ciğer Çorbası 10- Düğülce Çorbası 11- Düğün Çorbası 12- Döğmeli Alaca Çorba 13- Dulavrat Çorbası 14- Düğürcük Çorbası 15- Etli Çorba 16- Fasulye Çorbası 17- Fukara Dırma Çorbası 18- Herle ( Boz Herle ) Çorbası 19- Hamur Tutma Çorbası 20- Isırgan Çorbası 21- İşkembe Çorbası 22- İrmik Çorbası 23- Kavurma Herlesi Çorbası 24- Kulak Çorbası 25- Kellecoş Çorbası 26- Kesme Çorbası ( Mercimekli ) 27- Kereviz Çorbası 28- Kabak Çorbası 29- Lahana - Fasulye Çorbası 30- Lebeni ( Yoğurt ) Çorbası 31- Mercimek Çorbası 32- Mercimek Çorbaları 33- Mendek Çorbası 34- Mısır Tarhanası 35- Miyane Çorbası ( Öz Çorba ) 36- Mısır Çorbası 37- Mantı Çorbası 38- Patates Çorbası 39- Pancar Çorbası 40- Reyhanlı Çorba ( Börülceden ) 41- Rumeli Çorbası 42- Sakala Çarpan Çorbası ( Erişteli - Mercimekli ) 43- Süt Çorbası 44- Sütlü Kabak Çorbası 45- Sirkeli Çorba 46- Şalgam Çorbası 47- Tarhana Çorbası 48-- Terbiyeli Çorba 49- Toyga Çorbası 50- Toga Çorbası ( Törenlerde ) 51- Toygar Çorbası 52- Topa Çorbası 53- Taze Fesleğenli Domates Çorbası 54- Tavuklu Yoğurt Çorbası 55- Un Çorbası 56- Yoğurtlu Çorbalar ( Pirinçli, Mısırlı, Etli ) 57- Yarma Aşı 58- Yüksük Çorbası * Bu çorbalar; Türk Mutfağı ile ilgili yapılan araştırmalar sonucunda, Anadolu ' dan derlenen ve asırlar öncesinden günümüze taşınan çorbalardır.

ÇORBA NASIL İÇİLMELİDİR ?

ÇORBA NASIL İÇİLMELİDİR ?

Çorba, sıcak bir yemektir, sıcak yenilir. Ancak; sofraya oturduktan sonra servis yapılan çorbanın, sıcaklığı fazla olmakta, yemek için biraz beklemek gerekmektedir. Sıcaklığı bilinen ya da ilk kaşıkta fark edilen çorbayı, soğutmak için üflemek doğru değildir. Kaşıkla karıştırarak soğutmaya çalışmak da hoş karşılanmaz. En uygunu, biraz beklemek, kendiliğinden soğumasına imkan vermektir. Çorbayı alırken, kaşığı çok doldurmamalıdır. Ağıza alırken de, dudaklarla değil, dişlerin gerisine boşaltmak suğretiyle içilmelidir. Çorbayı nefesle içe çekmek, ses çıkarılmasına sebep olacağından, doğru olmaz. İşkembe çorbası gibi bazı çorbalar, içlerindeki maddeler dolayisiyle çiğnenmesi gereken cinstendir. Bu maddeler çiğnenmeden yenilemeyeceğine göre elbette çiğnenecektir ve bu yüzden bir ses çıkması, şapırtı olması muhtemeldir. Fakat bunu da önlemek mümkündür. Esasen bu ses durumu dikkate alınarak, davetlerde genellikle ezme, konsome çorbalar tercih edilmektedir. Bazı çevreler, biten çorbanın sonunu içebilmek için, tabağı ileri doğru eğimlendirip alınmasını uygun görmekte iseler de, resmi kurallara bağlı bazı çevreler bunun doğru olmadığını, bir miktar çorbanın tabağın dibinde kalması gerektiğini savunmaktadırlar. Sofra kurallarının bir önemli yönü de yemeklerin suyu ve salça konusudur. Salça veya yemek suyu tabağa fazla alınmaz. Bir raslantı sonucu fazla alınmışsa, etrafa farkettirmeden bir eldeki ekmek lokmasının tabağa düşürülmesi ve ekmeğin, suyu çekmesini sağlamak suğretiyle azaltılmasına çalışılmalıdır. Fakat her halde ekmeğin, yemeğin suyuna veya salçaya batırılarak yenmesi doğru değildir. Yemeğin suyu veya salça yemek lokmaları ile alınabilecek miktar kadar alınır, gerisi kalır. Onun için salça veya yemek suyunu, yenebilecek kadar almak, yemek bittiği zaman tabakta fazla kalmış olmamasını sağlamak gerekir.

et suyu hazırlama

ET SUYU - Kuzu Etinden -

MALZEMELER : 12 su bardağı ( 3 lt. ) su, 1 kg. 250 gr. kuzu eti, 1 tane iri havuç, 1 baş soğan, 1 demet maydanoz kökü, 1 diş sarımsak, 1 çorba kaşığı tuz, 1/4 pırasa HAZIRLANIŞI : Bir tencereye; su, kabuğu soyulmuş soğan, üstü kazınmış havuç, temizlenmiş maydanoz kökü, pırasa, sarımsak ve tuz konur ve tencerenin kapağı açık olarak, ateşe koyulur. Su ısındıkça, yüzeyinde biriken köpükler, delikli bir kepçe ile toplanarak, atılır. Sonra; tencerenin kapağı kapatılır ve et yumuşayıncaya kadar, yani; 1,5 saat kadar, hafif ateşte kaynatılır. Et pişince, bir tabağa alınır. Tencerede kalan, 8 - 9 bardaklık su, ince süzgeçten geçirilir. Büylece; et suyu, yemeklerde kullanılmaya hazır hale getirilmiş olur.

ET SUYU - Kuzu Başından -

MALZEMELER : 11 su bardağı ( 2 lt. 750 gr. ) su, 2 tane kuzu başı, 1 tane iri havuç, 1 baş iri soğan, 1/4 pırasa, 1 demet maydanoz kökü, 1 diş sarımsak, 1 çorba kaşığı tuz HAZIRLANIŞI : Su, temizlenmiş ve derisi ayıklanmış kuzu başları, üstü kazınmış havuç, kabukları soyulmuş soğan, pırasa, temizlenmiş maydanoz kökü, sarımsak ve tuz tencereyle kapağı açık olarak, ateşe koyulur. Su ısınınca, yüzeyinde biriken köpükler, delikli bir kepçe ile alınarak, atılır. Tencerenin kapağı kapatılarak, 1,5 saat kadar kaynatılır. Başlar pişince bir tabağa çıkartılır. Tenceredeki su da ince bir süzgeçten geçirilerek, kullanıma hazır hale getirilir. Elde edilecek suyun, 8 - 9 su bardağı kadar olması gerekmektedir.

ET SUYU - Koyun Başından -

MALZEMELER : 13 su bardağı ( 3 lt. 250 gr. ) su, 1 tane iri koyun başı, 1 baş iri soğan, 1 tane iri havuç, 1 demet kök maydanoz, 1/4 pırasa, 1 diş sarımsak, 1 çorba kaşığı tuz HAZIRLANIŞI : Bir tencereye, su, derisi ayıklanmış ve temizlenmiş koyun başı, kabukları ayıklanmış soğan, üstü kazınmış havuç, temizlenmiş maydanoz kökü, pırasa, sarımsak ve tuz konur. Tencere, kapağı açık olarak ateşe oturtulur. Su ısınınca, yüzeyinde biriken köpükler, delikli bir kepçe ile toplanarak, atılır. Tencerenin kapağı kapatılır ve 2,5 saat kadar kaynatılır. Baş pişince bir tabağa çıkartılır. Tenceredeki su da ince bir süzgeçten geçirilir. Böylece; baş suyu, yemeklerde kullanılmaya hazır hale gelmiş olur. Elde edilen suyun, 8 - 9 su bardağı kadar olması gerekir.

ET SUYU - Koyun Kemiklerinden -

MALZEMELER : 32 su bardağı ( 8 lt. ) su, 2 kg. koyun kemiği, 1 tane iri havuç, 2 baş iri soğan, 1 demet iri maydanoz kökü, 1 diş sarımsak, 1/4 pırasa, 1 çorba kaşığı tuz HAZIRLANIŞI : Büyükçe bir tencereye; su, kabuğu soyulmuş soğanlar, üstü kazınmış havuç, temizlenmiş maydanoz kökü, pırasa, sarımsak tuz ve küçük parçalara ayrılmış kemikler koyulur. Tencere, üzeri açık olarak ateşe oturtulur. Su ısındıkça, yüzeyinde biriken köpükler, delikli bir kepçe ile toplanarak atılır. Tencerenin kapağı örtülür ve 5 saat kadar kaynatılır. 5 saat sonra kemikler çıkarılır. Tenceredeki 8 - 9 bardak su, ince bir süzgeçten geçirilir. Böylece; et suyu, yemeklerde kullanılmaya hazır hale gelmiş olur.

ET SUYU - Koyun Etinden -

MALZEMELER : 14 su bardağı ( 3,5 lt. ) su, 1 kg. koyun eti, 1 demet maydanoz kökü, 1 iri havuç, 2 baş orta boy soğan, 1 diş sarımsak, 1/4 pırasa, 1 çorba kaşığı tuz HAZIRLANIŞI : Bir tencereye; su, kabuğu soyulmuş soğan, üstü kazınmış havuç, temizlenmiş maydanoz kökü, pırasa, sarımsak, tuz ve et ilave edilerek, üstü açık olarak, ateşe koyulur. Su ısınınca, yüzeyinde biriken köpükler, delikli bir kepçe ile alınarak, atılır. Tencerenin kapağı kapatılır ve et yumuşayıncaya kadar, yaklaşık; 2,5 saat hafif ateşte kaynatılır. Et pişince, bir tabağa çıkarılır. Tenceredeki su, ince bir süzgeçten geçirilerek, kullanılmaya hazır duruma getirilir. Elde edilecek suyun, 8 - 9 su bardağı kadar olması gerekir.

ET SUYU - Dana Etinden -

MALZEMELER : 12 su bardağı ( 3 lt. ) su, 1 kg. 250 gr. dana eti, 1 tane havuç, 1 baş soğan, 1 demet maydanoz kökü, 1 diş sarımsak, 1/4 pırasa, 1 çorba kaşığı tuz HAZIRLANIŞI : Tencereye; su, kabuğu soyulmuş soğan, üstü kazınmış havuç, temizlenmiş maydanoz kökü, pırasa, sarımsak, tuz ve et koyulduktan sonra tencere, kapağı açık olarak ateşe koyulur. Su ısınınca, yüzeyinde biriken köpükler, delikli bir kepçe ile alınıp, atılır ve et yumuşayıncaya kadar, hafif bir ateşte 1,5 saat kadar kaynatılır. Et pişince, bir tabağa çıkartılır. Kalan su, ince bir süzgeçten geçirilerek, yemeklerde kullanılmaya hazır hale getirilir. Elde edilecek suyun, 8 - 9 su bardağı kadar olması gerekir.

ET SUYU - Sığır Kemiklerinden, Koyu Renkte -

MALZEMELER : 32 su bardağı ( 8 lt. ) su, 1,5 kg. sığır kemiği, 1 çorba kaşığı tereyağı, 2 tane iri havuç, 2 baş iri soğan, 1/4 pırasa, 1 diş sarımsak, 1 demet maydanoz kökü, 1 çorba kaşığı tuz HAZIRLANIŞI : Büyükçe bir tencereye; yağ ile kemikler koyulur ve bir süre kuvvetli bir ateşte veya fırında karıştırılarak, kavrulur. Sonra üzerine, üstü kazınmış ve halka halka kesilmiş havuçlar, kabukları soyulmuş ve ince ince doğranmış soğanlar, maydanoz kökü, pırasa ve sarımsak ilave edilir. Sebzeler ve soğanlar, pembemsi bir duruma gelinceye kadar kemik ile birlikte, karıştırılarak kızartılır. Sebzeler de kızarınca, tencereye su ve tuz koyulur. Kuvvetli bir ateşte, üzeri açık olarak kaynatılır. Su ısınınca, yüzeyinde biriken köpükler, delikli bir kepçe ile alınır. Köpükler bitince, tencerenin kapağı kapatılır. Hafif ateşte, 5 saat kadar kaynatılır. 5 saat sonra kemikler tencereden çıkarılarak, tabağa koyulur. Et suyu Tülbent veya tel süzgeç ile süzülür ve et suyu kullanılmaya hazır hale gelir. Afiyet olsun.

ET SUYU - Sığır Etinden, Koyu Renkte -

MALZEMELER : 16 su bardağı ( 4 lt. ), 800 gr. sığır eti, 1 çorba kaşığı tereyağı, 2 baş orta büyüklükte soğan, 2 tane orta boy havuç, 1/4 pırasa, 1 demet maydanoz kökü, 1 diş sarımsak, 1 çorba kaşığı tuz HAZIRLANIŞI : Bir tencereye, yağ ile et koyulur. Kızgın fırında veya kuvvetli ateşte, sık sık çevrilerek kızartılır. Et kızarınca, kabukları soyulmuş ve ince ince doğranmış soğanlarla, üstü kazınmış ve halka halka kesilmiş havuçlar, maydanoz kökü, pırasa ve sarımsak tencereye ilave edilir. Sebzelerle soğanlar, pembemsi bir hale gelinceye kadar etle, katkıları, karıştırılarak kızartılır. Sebzeler de kızarınca, tencereye su ile tuz da koyulur ve kuvvetli bir ateşte, üstü açık olarak, kaynatılır. Suyun ısınmasıyla, yüzeyinde biriken köpükler, delikli bir kepçe ile alınır. Köpükler bitince, tencerenin kapağı örtülür. Et, yumuşak bir duruma gelinceye kadar, yani; 3 - 3,5 saat kadar hafif ateşte kaynatılır. Et pişince, bir tabağa alınır. Suyu da ince bir süzgeçten geçirilir. Yemeklerde kullanılmaya hazır bir duruma gelmiş olan et suyunun, 8 - 9 su bardağı kadar olmasına dikkat edilmelidir.

ET SUYU - Sığır Kemiklerinden, Açık Renkte -

MALZEMELER : 32 su bardağı ( 8 lt. ) su, 1,5 kg. sığır kemiği, 2 tane büyük havuç, 2 tane büyük baş soğan, 1/4 pırasa, 1 demet iri maydanoz kökü, 1 diş sarımsak, 1 çorba kaşığı tuz HAZIRLANIŞI : Büyükçe bir tencereye su koyulur. ( Tencere, 32 su bardağı suyun tamamını almazsa, aldığı kadarı koyulur. Suyu çekildikçe, eldeki su ilave edilir. ) Suyun içine, kabuğu soyulmuş soğanlar, üstü kazınmış havuçlar, temizlenmiş maydanoz kökü, pırasa, sarımsak ve tuz ilave edildikten sonra parçalara ayrılmış kemikler de ilave edilir. Tencere, kapağı açık olarak ateşe koyulur. Su ısındıkça, yüzeyinde biriken köpükler, delikli bir kepçe ile alınıp, atılır. Sonra tencerenin kapağı kapatılır ve hafif bir ateşte, 5 saat kadar kaynatılır. 5 saat sonra kemikler, tencereden çıkarılır. Suyu da ince bir süzgeçten geçirilir. Elde edilecek suyun, 8 - 9 su bardağı kadar olması gerekir.

ET SUYU - Sığır Etinden, Açık Renkte -

MALZEMELER : 4 lt. su ( 16 su bardağı ), 800 gr. sığır eti, 2 orta boy havuç, 2 baş orta büyüklükte soğan, 1 diş sarımsak, 1 çorba kaşığı tuz, 1/4 pırasa, 1 demet maydanoz kökü HAZIRLANIŞI : Büyük bir tencereye, su, kabuğu ayıklanmış soğanlar, üstü kazınmış havuçlar, temizlenmiş maydanoz kökü, pırasa, sarımsak, tuz ve et koyulduktan sonra tencere, kapağı açık olarak ateşe koyulur. Suyu ısınınca, yüzeyinde biriken köpükler, delikli bir kepçe ile alınarak, atılır ve tencerenin kapağı kapatılır. Et, yumuşayıncaya kadar, hafif ateşte, 3 - 3,5 saat kadar haşlanır. Et pişince, tencereden bir tabağa alınır. Suyu da çok ince bir süzgeçten geçirilir. Böylece; et suyu, yemeklerde kullanılmaya hazır hale gelmiş olur. Elde edilecek su, 8 - 9 su bardağı kadar ( 2 lt. kadar ) olmalıdır. Az olursa, fazla ağır olur. Çok olursa, tatsız olur.

SOĞUK ÇORBALAR

SOĞUK ÇORBALAR

1- ARI BAŞI ÇORBASI ( Karaman ) 2- BATIRIK ÇORBASI -1 ( Antakya ) 3- BATIRIK ÇORBASI -2 ( İçel ) 3- BOSTANA ÇORBASI ( Şanlıurfa ) 4- CACIK ( Bitlis ) 5- MISIR ÇORBASI ( Gresun ) 6- NANELİ SOĞAN ÇORBASI ( İstanbul ) 7- SOĞUK ÇORBA -! ( Ankara ) 8- SOĞUK ÇORBA-2 ( Aydın ) 9- SOĞUK ÇORBA-3 ( Balıkesir ) 10- SOĞUK ÇORBA -4 ( Edirne ) 11- SOĞUK KAYISI ÇORBASI ( Malatya )12- ŞİRİNLİ ÇORBA ( Kahramanmaraş )13- ÜZÜMLÜ ÇORBA ( Sivas ) 14- YUMURTALI YAZ ÇORBASI ( İstanbul ) 15- YOĞURTLU ÇORBA ( Malatya ) 16- BUZLU SEBZE ÇORBASI ( İngiltere ) 17- CHLODNİK ( Polonya ) 18- DOMATESLİ SOĞUK ÇORBA ( İtalya ) 19- GAZPAÇO ( Sevilla- İspanya ) 20- KAVUN ÇORBASI ( İtalya ) 21- NANELİ SOĞUK BEZELYE ÇORBASI ( Belçika ) 22- SARIMSAKLI BADEM ÇORBASI ( Ajo Blanco Con Uvas - İspanya- Endülüs ) 23- SOĞUK DOMATES ÇORBASI ( İspanya ) 24- SOĞUK HAVUÇ ÇORBASI ( Hindistan )25- SOĞUK NOHUT ÇORBASI ( Lübnan ) 26- SOĞUK SALATALIK ÇORBASI - 1 '' Çam fıstıklı'' ( Malta )27- SOĞUK SALATALIK ÇORBASI -2 ( Yunanistan ) 28- VİCHYSSOISE ( Fransa ) 29- SOĞUK BAHÇE ÇORBASI 30- SOĞUK KEKİKLİ KABAK ÇORBASI 31- FESLEĞENLİ DOMATES ÇORBASI 32- KÖZLENMİŞ DOMATES ÇORBASI 33- BUĞDAY TANELİ TAZE SOĞAN ÇORBASI 34- SOĞUK SEBZE ÇORBASI 35- YOĞURTLU SOĞUK AVOKADO ÇORBASI 36- AYRANLI AŞ 37- KİMYONLU SOĞUK MERCİMEK ÇORBASI 38- SOĞUK ROKA ÇORBASI 39- VICHYSSOISE 40- RATATOUILLE ( Fransız ) v.b.

BİR KAŞIK FANTEZİ

BİR KAŞIK FANTEZİ

Çorbalar için hazırladığımız, kızartılmış ekmek parçalarını, alışılmış şekilde küp küp doğrayarak, hazırlamak yerine; çeşitli küçük kalıplar ( kurabiye kalıpları, bisküvi kalpları v. b. ) kullanarak da hazırlayabiliriz. Böylelikle, çorbalarımıza bir kaşık fantazi katmış oluruz. Ekmeği ince dilimler halinde doğrayıp, üzerine kalıpla bastırarak, şekilli ekmek parçaları elde edebiliriz. Bu; şekilli ekmek parçalarını, tereyağında kızartabildiğimiz gibi, fırında; ızgara da yapabiliriz. Izgaradan aldıktan sonra üzerine kabuğu soyulmuş bir diş sarımsak sürersek, apayrı bir lezzet elde etmiş oluruz. Ayrıca; şekilli ekmek parçalarının üzerine, peynir, yumurta, maydanoz, zeytinyağı v.b. karışımlar sürerek de ızgara yapabiliriz. Böylece; her çorbaya, daha çok yakışan, şekilli ekmek parçacıkları elde etmiş oluruz. Ayrıca; iştahsız çocuklar için hazırlayacağımız, sevimli hayvanlar, çiçekler, harfler, rakamlar,v.b. şekillerden oluşan fırınlanmış değişik modelli ekmek parçacıkları; çocukların, eğlenerek beslenmelerini sağlayacaktır. Ekmekleri bu şekilde hazırlayıp, soğuk çorbalar, sıcak balık yada kabuklu deniz ürünleri çorbaları ve yahnileri, fasulye çorbaları v.b. çorbalarda kullanarak, sağlıklı bir tamamlayıcı elde etmiş oluruz. Kullanacağımız ekmek; ister beyaz ekmek, ister kepek ekmeği, çavdar ekmeği, esmer ekmek v.b. olsun, ince ince dilimleyip, küçük bisküvi veya kurabiye kalıpları ile dilimlerden çeşitli biçimlerde parçalar çıkartarak, fırın tepsisine dizip, önceden 180 C derece de ısıtılmış fırında, iki tarafı da kızaracak şekilde, yaklaşık 20 ' kızartarak, kullanabiliriz. Bol fantazili çorbalar dileği ile... Afiyet olsun.

DÖMİGLAS - Jöleleşmiş, çok iyi bir et suyu özü

DÖMİGLAS - Jöleleşmiş, çok iyi bir et suyu özü - ( Konsantre Et Suyu )

MALZEMELER : 8 litre su ( 32 su bardağı ), 1,5 kg. sığır kemiği, 1 tane havuç, 1 bardak siyah şarap ( isteğe bağlı ), 1 çorba kaşığı tereyağı ( sade yağ ), 2 baş soğan, 1/4 pırasa, 1 demet maydanoz, 1 diş sarımsak, yarım çorba kaşığı tuz HAZIRLANIŞI : Sığır kemiği parçaları ile tereyağı, bir tencereye koyulur ve kemikler, çok koyu kahverengi bir duruma gelinceye kadar, kuvvetli ateşte veya fırında kavrulur. Sonra tenceredekilere; ince ince kıyılmış soğanlar, küçük parçalara doğranmış, havuç, pırasa, temizlenmiş bir demet maydanoz veya kökü, sarımsak ilave edilir ve sebzeler ölünceye kadar, kemiklerle birlikte kavurmaya devam edilir. Sebzeler de pembe bir renk alınca, bunlara önce şarap, sonra sırası ile, su ve tuz ilave edilir. Tencerenin üzeri açık olarak kuvvetli bir ateşte kaynaması beklenir. Su ısındıkça, yüzeyinde biriken köpükler, delikli bir kepçe ile alınıp atılır. Sonra tencerenin kapağı kapatılır ve hafif ateşte 7 saat kadar kaynatılır. 7 saat sonra kemikler çıkartılır. Tenceredeki su ince süzgeçten geçirilir. Üzerinde birikecek yağların donması için, et suyu ertesi güne kadar bir tarafa bırakılır. Ertesi gün, et suyunun üzerindeki donmuş yağlar, delikli bir kepçe ile alınır. Yağsız et suyu tekrar ateşe koyulur ve 1 saat kadar, üzeri açık olarak kaynatılır. İyice azalmış olan et suyu, ateşten alınır, soğutulduktan sonra jöleleşmesi için buz dolabına koyulur. Dömiglas, genellikle büyük lokantalarda kullanılan çok iyi bir et suyu özüdür. Bu et suyu özünden, herhangi bir yemeğe veya salçaya bir kaç kaşık ilave edildiğinde, o yemeğe çok güzel bir tat verilmiş ve besin değeri arttırılmış olunur.

BALIK, ET VE TAVUK SULARI İLE İLGİLİ BİLGİLER

BALIK, ET VE TAVUK SULARI İLE İLGİLİ BİLGİLER

Balık, sığır, dana, koyun, kuzu, tavuk, hindi, ördek, kaz etleri ve kemiklerinin haşlanması sonucu, balık, et ve tavuk suları elde edilir. Bu suların; sos, çorba ve bütün yemeklerdeki lezzet ve besin değeri açısından rolü çok önemlidir. Pek çok yemek, bu suların ilave edilmesiyle lezzet kazanır.
1- BALIK SULARI : Beyaz etli balıkların, baş, kemik ve kuyruklarının haşlanması ile elde edilir. Haşlamaya en elverişli balıklar; levrek, kefal, iskorpit, kırlangıç ve benzeri beyaz etli balıklardır. Siyah etli balıklar, balık suyu çıkarmak amacı ile pek kullanılmazlar.
2- ET SULARI : En çok kullanılan et suları, etten çıkarılanlardır. Kemiklerden elde edilen sular ise; tat bakımından olduğu kadar, besin değeri bakımından da etten çıkarılanlara oranla çok yetersizdir. En beğenilen et suları; sığır etinin döş, pançeta ve bacak taraflarından çıkarılanlardır. Koyun etinden çıkarılanlar, ikinci derecede et sularıdır. Koyunun gerdan ve kol taraflarından da et suyu elde edilir. Dana ve kuzudan çıkarılan et suları; yemek, sos ve çorbalarda pek kullanılmaz. Et suyu elde etmek amacı ile haşlanacak etlerin, daha özlü su verebilmesi için mümkün olduğu kadar taze olması gerekmektedir.Evlerde eti, sadece suyunu almak için haşlamak hiç de ekonomik değildir. Ev yemekleri için; kemiklerden elde edilecek, et sularından yararlanmak daha uygun olur. Ne var ki, kemiklerin daha uzunbir süre kaynaması gerekir. Et suları, açık ve koyu olarak iki ayrı renkte elde edilir. Her rengin kendine özgü bir tadı vardır. Konsomelerde ve bazı salçalarda kullanılacak et sularının, mümkün olduğu kadar yağsız olması gerekir. Eğer et suyu çok yağlı ise; bunun yağdan arındırılması için en pratik yol, iyice soğutulmasıdır. Böylece üstteki yağlar donacak ve daha kolay alınacaktır. Fırında iyice kızartılmış koyun veya sığır kemiklerinin, uzun bir süre haşlanması ile elde edilen suyun, bir tencerede kaynatılmak suretiyle koyulaştırılmış ve jöleleştirilmiş bir duruma getirilmesine de '' DOMİGLAS '' denir. Domiglas, yemek ve salçalara ilave edildiğinde o yemeğe ayrı bir lezzet verir.
3- TAVUK SULARI : Et yerine;tavuk, hindi, ördek veya kaz gibi kümes hayvanlarından birinin haşlanması ile elde edilir. Bunların en beğenileni tavuk suyudur, sonra da hindi suyu gelir. Ördek ve kazın kendine özgü kokusu, sularına da geçeceğinden, bunların suyu pek beğenilmez. Tavuk, ne kadar fazla yağlı olursa, o kadar makbuldür. Ancak; haşlanacak bu kümes hayvanlarının, mümkün olduğu kadar körpe olmasına dikkat edilmesi gerekir. Kart hayvanların suyunun lezzeti de az olur.

konsomeler

KONSOME

MALZEMELER : 3 litre et suyu, tarım kg. yağsız sığır eti, 1 çorba kaşığı salça, 1 baş büyük soğan, 150 gr. mevsim sebzeleri, 2 tane yumurtanın akı, 2 adet tane karabiber, 1 tane karanfil, 1 tane defne yaprağı HAZIRLANIŞI : Et, makinede kalınca çekilir ve bir kaba koyulur. Sebzeler, ince ince doğranır, yıkanır ve et kabına karıştırılır. Yarım litre soğuk et suyu ilave edilir. Ayrıca; salça, tane karabiber, karanfil, 1 defne yaprağı ve 2 yumurtanın akı da karıştırıldıktan sonra buz dolabına kaldırılır. 1 gün dolapta bekletilir. Ertesi gün dolaptan çıkarılarak, bir tencereye koyulur. Üzerine 3 litre et suyu ilave edilerek, ateşe oturtulur ve hafif hafif kaynatılır. Tencerenin üzerindeki yağlar, bir kepçe ile alınmalıdır. Soğanlar, fırında 3 dakika kadar kararması beklenerek pişirilir ve konsomeye ilave edilir. Tencere hafif ateşte, 5 - 6 saat kaynatılır. Konsome berraklaşıp, parlak bir şekil alınca, ateşten indirilir. 15 dakika sonra bir kepçe ile alınarak, tülbentten süzülür. Sıcak veya soğuk olarak servis yapılır. Afiyet olsun.

TAVUK ETLİ KONSOME

MALZEMELER : 1 tane iri tavuk HAZIRLANIŞI : Hazırlanan tavuk sulu konsomenin içine, tavuğun göğüs eti, ciğeri ve katısı da haşlanarak ilave edilir. Servis yapılır. Afiyet olsun.

TEL ŞEHRİYELİ KONSOME

MALZEMELER : 1 su bardağı tel şehriye HAZIRLANIŞI : Konsome hazırlanır. ( Bloğumdaki konsome tariflerinden birini seçiniz.) Kaynamakta olan suya, tel şehriyeler ilave edilerek, bir kaç defa karıştırıldıktan sonra 25 dakika haşlanıp, soğuk suda geçirilerek, konsomeye katılır. Servis yapılır. Afiyet olsun.

PİRİNÇLİ KONSOME

MALZEMELER : Yarım su bardağı pirinç HAZIRLANIŞI : Konsome hazırlanır. ( Bloğumdaki konsome tariflerinden birini seçiniz ) Pirinç ayıklanıp yıkandıktan sonra bol su tencereye koyulur ve tuz da ilave edilerek, orta hararetli ateşte pişmeye bırakılır. Pirinç taneleri uzamaya başlayınca, ateşten alınır ve soğuk sudan geçirilir. Konsomeye ilave edilir. Tavuklu konsome yapılmışsa, tavuğun ciğeri ve katısı da haşlanıp, ufak parçalar halinde konsomeye ilave edilir. Afiyet olsun.

EKMEKLİ KONSOME

MALZEMELER : 1 çay fincanı rendelenmiş kaşar peyniri veya beyaz peynir, 1 tane yumurta, 1 kahve kaşığı kırmızı biber, 3-4 dal maydanoz, bir ekmeğin yarısının yarısı kadar ( 1 /4 ) bayat ekmek HAZIRLANIŞI : Konsome istenilen usulde hazırlanır. ( Bloğumdaki konsome tariflerinden birini seçiniz.) Rendelenmiş peynire, yumurtalar kırılır. Kıyılmış maydanoz ve kırmızı biber ilave edilerek karıştırılır. Yarım parmak kalınlığında, dilimler halinde kesilen ekmeğe, peynirli karışımdan bol miktarda sürülür ve fırınlanır. Ekmekler kızardıktan sonra fındık büyüklüğünde doğranarak, konsomeye ilave edilir. Afiyet olsun.

ÇİĞDEM KONSOME

MALZEMELER : Yarım havuç, yarım kereviz, 6 tane taze fasulye HAZIRLANIŞI : İstenilen usulde konsome hazırlanır. ( Bloğumdaki konsome tariflerinden birini seçiniz.) Havuç ve kerevizler, saman çöpü inceliğinde doğranır. Fasulyelerin kılçıkları ayıklanır ve diğer sebzeler gibi doğranır. Bol su ile haşlanır. Soğuk sudan geçirilerek, konsomeye ilave edilir. Afiyet olsun.

BAHAR KONSOMESİ

MALZEMELER : 6 tane içsiz taze fasulye, yarım havuç, yarım kereviz, 1 tane kabak HAZIRLANIŞI : Konsome, istenilen usulde hazırlanır. ( Bloğumdaki konsome tariflerinden seçiniz. ) Diğer tarafta, sebzeler ayıklanıp yıkanır. Kabağın çekirdekli kısmı çıkarılır. Bütün sebzeler, bezelye büyüklüğünde doğrandıktan sonra bol su ile haşlanır. Haşlanan sebzeler soğuk sudan geçirilir ve konsomeye ilave edilir. Afiyet olsun.

TAVUK KONSOME ( 4 kişilik )

MALZEMELER : 2 kg ' lık tavuk, 1 tane büyükçe kereviz, 1 tane havuç, 1 tane soğan, 1 diş sarımsak, maydanoz, fesleğen veya kekik, 3 tohum karabiber, tuz, 1 tane yumurtanın akı, 1 tane limon HAZIRLANIŞI : Temizlenmiş tavuk, bol su ile yıkanır ve limon ile oğuşturulur. Tencerenin içine; tavuk, biber, temizlenerek, dilimlenmiş kereviz ile taze kereviz yaprakları, kekik veya fesleğen, havuç, soğan, sarımsak koyulur. Üzerine, 1,5 litre su ilave edilerek, ateşe oturtulur. Kısık ateşte, 2,5 saat kadar haşlanır. Süre dolunca, tavuk suyunun 1 litre kadar olması gerekir. Tencere ateşten indirilir ve soğumaya bırakılır. Tavuk tencereden çıkartılıp, suyu da küçük delikli bir süzgeçten geçirilir. Süzgeçten geçirilen tavuk suyu, bir tencereye boşaltılır. İçine yumurtanın akı eklenerek, yeniden ateşe oturtulur. Orta hararetli ateşte, uzun bir çatalla veya yumurta çırpıcısı ile kaynamaya başlayıncaya kadar, çorba iyice çırpılır. 10 dakika kadar kaynatıldıktan sonra çorba, ateşten alınır. 10 dakika kadar bekledikten sonra çorba, içine beyaz tülbent yerleştirilmiş bir süzgeçten geçirilir. Konsome, servise hazırdır. Afiyet olsun.

TAVUK VEYA ET SULU KONSOME

MALZEMELER : 1 tane büyük tavuk veya 1 kg. yağsız kemikli sığır eti, 2 tane karanfil, 2 dal kereviz, 1 - 2 kahve kaşığı tane karabiber, 2 baş soğan, 2 - 3 ceviz kadar havuç, 1 tane domates, 1 tane dolmalık biber HAZIRLANIŞI : Tavuk veya sığır eti, 25 su bardağı soğuk suda, üstü açık olarak kaynatılır. Köpükleri çıktıkça, kevgir ile toplanıp, atılır. Soğanlar, enine, yarım parmak kalınlıkta ve dilimler halinde kesilir. Katlarından ayrılmamasına dikkat edilerek, yağsız tavada, kestane kabuğu rengine gelinceye kadar kızartılır. Havuç ve kereviz yıkandıktan sonra birkaç parçaya doğranır. Bu parçalardan birine yarım karanfil batırılır. Maydanoz kökünün dış kısmı, boyuna çizilerek özü çıkarılır. Bütün bunlar, et suyuna ilave edilir. Domates ile dolmalık biber, bütün olarak koyulur ve tuz ilave edilir. Konsomenin, 10 - 15 su bardağı suyu kalıncaya kadar, hafif ateşte ve üstü açık olarak kaynatılır. Sonra bir tülbentten süzülür, yağlı ise yağı çıkarılır. Afiyet olsun.

YEMEK DENİLİNCE, ÖNCE ÇORBA

YEMEK DENİLİNCE, ÖNCE ÇORBA

Gerek bizde, gerek dünya mutfağında, çorbalar; sofraların baş yemeklerinden biridir. Ne yazık ki bir çok kişi, çorba ve et sularına gereken önemi göstermezler. Oysa iyi hazırlanmış bir çorba; her bakımdan büyük yararlar sağlar. Besleyicidir, iştah açıcıdır. Hazmı kolaylaştırır, ekonomiktir. Bilhassa çocuklu evlerde; kaçınılmayacak bir olgudur. Kolay gözükürse de, kıvamında ve lezzetli bir çorba; gerçekten dikkat, el ve göz kararı ister. Yüzyılımızın başında, özellikle batı mutfaklarında çorba; her akşam yemeğinde mutlaka bulunması gereken, bir başlangıç yemeğiydi. Kuralların çok daha esnek olduğu günümüzde ise çorbalar; başlı başına bir öğün oluşturmaktadır. Dünyanın en ünlü aşçılarından George Lang bir akşam yemeğinde, 4 ayrı çorbadan oluşan, bir menü hazırlamak cesaretini göstermiş fakat sonradan, 4 yüz yıl önce başka bir aşçının benzer biçimde yalnızca çorbalardan, üstelik; 4 değil, 5 çorbadan oluşan bir menü hazırlamış olduğunu öğrenince de yaptığının hiç de cesurluk sayılmayacağını anlamıştır. Yazdığım çorba tariflerinin büyük bir bölümü, günümüzün ağız tadına uydurulmuş, yüz yıllık çorbalardır. Deneyin, memnun kalacaksınız. Kimbilir belki sizler de menünün tamamının, yazdığım çorba tariflerinden oluşan, bir davet sofrası ile bir ilke imzanızı atabilirsiniz. Sevdikleriniz bunu, umarım yıllarca unutamıyacaklardır. Sağlıklı ve afiyetli günler dileği ile....

kemit,et,balık,sebze,tavuk suları

KEMİK SUYU NASIL HAZIRLANIR ? ( 8 kişilik )

MALZEMELER : 2 kg. dana kemiği, 18 tane arpacık soğanı, 3 tane küçük havuç, 200 - 250 gr. kereviz, 1 tane pırasa, 2 tane domates, 3 tane defne yaprağı, 4 sap maydanoz ve kekik, 4 diş sarımsak, 1 çay kaşığı beyaz karabiber, 1 çay kaşığı tuz, 100 ml. beyaz şarap, 4 lt. su HAZIRLANIŞI : Parçalanmış dana kemiği, bol tuzlu kaynar suya atılarak, bir taşım kaynatılıp, süzgece alınarak, bol soğuk sudan geçirilir. İkiye bölünmüş, arpacık soğanlar, havuçlar, kerevizler, pırasa, domatesler, temizlenerek küp küp doğranır. Kemikler, defne yaprağı, maydanoz, kekik, sarımsaklar, beyaz karabiber, tuz ve beyaz şarap ile birlikte, büyük bir tencereye koyulur. 4 lt. soğuk su ilave edilerek, kaynatılır. Üzerine çıkan köpük alınarak, atılır. Et suyu, tencerenin kapağı açık olarak, kısık ateşte, 3 - 4 saat kaynatılır. Üzerine; mutfak tülbenti gerilmiş, kaba süzdürülür veya çok ince süzgeçten geçirilir. Elde edilen, et suyu; et sulu çorbalarda, çeşitli uygun yemeklerde ve et suyu soslarında kullanılır. Afiyet olsun.

SEBZE SUYU NASIL HAZIRLANIR ? ( 8 kişilik )

MALZEMELER : 3 tane yeşil soğan, 4 tane kereviz sapı ( taze yaprakları ile birlikte ), 1 tane kereviz, 3 tane havuç, 4 tane domates, 1 sap pırasa, 4 diş sarımsak, 2 tane defne yaprağı, 1 çay kaşığı beyaz tane biber, 4 sap kekik, 1 çay kaşığı deniz tuzu, yarım çay bardağının, yarısı zeytinyağı HAZIRLANIŞI : Yeşil soğan temizlenerek, boylamasına ikiye bölünür. Teflon tavada, yağ koyulmadan, kesilmiş kısmı tavaya gelecek şekilde, rengi iyice koyulaşıncaya kadar, kavrulur. Kereviz ve yaprakları, havuç, domates ve pırasa yıkanarak iri iri küp şeklinde doğranır. Sarımsaklar da soyularak, küp doğranır. Hepsi büyük bir tencereye koyularak, üzerini örtecek kadar su ilave edilip, defne yaprağı, beyaz tane karabiber, kekik, deniz tuzu ve zeytinyağı ilave edilerek, hafifçe kaynatılır. Ateş kısılarak, 30 dakika daha pişirilir. Ateşten alınarak; mutfak tülbenti gerilmiş kaba, suyu süzülür veya çok ince süzgeç ile suyu süzülerek alınır. Hazırlanan bu nefis sebze suyu, sebze çorbalarında, soslarda, uygun olan çeşitli yemeklerde kullanılır. Afiyet olsun.

BALIK SUYU NASIL HAZIRLANIR ? ( 8 kişilik )

MALZEMELER : 1 kg. dil balığı kılçığı, 3 diş sarımsak, 5 tane arpacık soğanı, 5 adet mantar, 2 tane kereviz yaprağı, 1 tane rezene kökü, yarım pırasa, 3 tane domates, 1 limon kabuğu, 4 limon dilimi, 50 gr. tereyağı, 1 çay kaşığı karabiber, 2 tane defne yaprağı, tuz, 250 ml. beyaz şarap, 100 ml. vermut, 3 - 4 litre soğuk su HAZIRLANIŞI : Dil balığının kılçığı, mutfak makası ile iri iri doğranır. Süzgeçte, soğuk su altında, su beyazlaşıncaya kadar durulanır ve süzülür.Sarımsaklar ve arpacık soğanlar soyulup, ufak ufak küp şeklinde doğranır. Mantarlar, kereviz yaprakları, rezene kökü, pırasanın beyaz kısmı ve domatesler, temizlenerek yıkanır. Hepsi küp küp doğranır. Limon kabuğu, beyaz kısmı da kalacak şekilde, doğranır. Limon dilimlerinin zarları çıkarılarak, atılır. Tereyağı büyük bir tencerede köpürünceye kadar, kızdırılır. Sebzeler, limon, karabiber, defne yaprağı ilave edilir. Tuz ile tatlandırılır. Kılçıklar ilave edilir. İstenirse; beyaz şarap ve vermut ile sulandırılır. Alkolleri uçuncaya kadar kaynatılır. 3 lt. soğuk su ilave edilerek kaynatılır. Üzerinde oluşan körük, kevgir ile alınarak atılır. Suyunu çekinceye kadar bekletildikten sonra; üzerine, mutfak tülbenti yerleştirilmiş kabın içine suyu süzülür. Veya; çok ince süzgeç ile suyu süzülür. Elde edilen, bu balık suyu ile nefis balık çorbaları hazırlanır. Ayrıca, çeşitli uygun yemekler ve soslar da hazırlanabilir. Afiyet olsun.

BALIK SUYUNUN HAZIRLANIŞI ( yaklaşık 2 litre )

MALZEMELER : 1 kg. yağsız balıkların kafa ve kılçıkları ( yıkanıp, süzüldükten sonra, iri parçalar halinde doğranmış ), 2 kuru soğan ( ince dilimlenmiş ), 2 kereviz sapı ( doğranmış ), 1 havuç ( kazınıp, ince doğranmış ), 2 su bardağı sek beyaz şarap (isteğe bağlı olarak kullanılacaktır ), 2 çorba kaşığı limon suyu, 1 tane pırasa ( temizlenmiş ve ince doğranmış ), 3 diş sarımsak ( dövülmüş olarak ), 10 tane maydanoz sapı, 4 taze kekik dalı veya 1 tatlı kaşığı toz kekik, 1 defne yaprağı, 5 tane karabiber HAZIRLANIŞI : Büyük bir tencereye, balık kafa ve kılçıkları, soğanlar, kereviz sapları, havuçlar, beyaz şarap, limon suyu, pırasa dilimleri ve sarımsak koyularak, yaklaşık, 8,5 su bardağı soğuk su ilave edilip, tencere; orta hararetli ateşe oturtularak, bir taşım kaynatılır. Kaynayınca ateş kısılarak, balık suyunu ağır ağır kaynatarak, oluşan köpükler, delikli bir kaşıkla alınarak atılır. Maydanoz sapları, kekik, defne yaprağı ve tane karabiberleri de ilave ederek, kısık ateşte 20 dakika daha kaynatılır. Tencere ateşten alınır. Balık suyu, dibine tülbent döşenmiş, tel süzgeçten bir kaseye süzülür. Soğuyunca buzdolabına kaldırılır. * Tağlı etli balıkların kılçıkları, ağır bir koku bıraktığından, yağsız etli, dil balığı gibi yassı balıkların kılçıklarını kullanmak gerekir. Balık suyu buzdolabında, 3 gün, hava geçirmeyen küçük kaplara koyularak, derin dondurucuda dondurulduğunda da yaklaşık 2 ay saklanabilinir.

TAVUK SUYUNUN HAZIRLANIŞI

MALZEMELER : 1,5 kg. lık tavuk, 10-12 su bardağı su, 1 tatlı kaşığı tuz SEBZE DEMETİ : 1 küçük havuç, 1 küçük kuru soğan, 5 adet karabiber, 1 adet defne yaprağı, 2-3 dal maydanoz HAZIRLANIŞI : Tavuk, ocak üzerinde tütsülendikten sonra yıkanıp temizlenerek, büyük bir tencereye koyulur. Üzerini bolca örtecek kadar su konularak, ateşe oturtulur. Bir taşım kaynatılır ve üzerindeki köpükler, delikli bir kaşık ile alınarak, atılır. Tuz ve sebze demeti ilave edilerek, ateş hafifletilir. Bu arasa, yüzeyde biriken köpüklerin, kaynayan suya karışmamasına özen gösterilir. Tencerenin kapağı kapatılarak, ağır ateşte, 40-50 dakika kaynatılır. Kullanılan tencere, basınçlı (düdüklü tencere ) ise, tencere kapağı köpükler alındıktan sonra kapatılmalı ve kaynama süresi yarım saat olarak düşünülmelidir. Pişirme işlemi bittikten sonra tavuk suyu, ince bir süzgeç ile veya tülbent ile süzülür. Tavuk suyu kullanılmaya hazırdır.

ET SUYUNUN HAZIRLANIŞI

MALZEMELER : 2 kg. dana kaval kemiği, 5-6 dal maydanoz, 1 çay kaşığı kekik, 2 tane defne yaprağı, 1 tane yapraklı kereviz, 2 tane kuru soğan, 1 çay kaşığı tuz, 1 çay kaşığı karabiber, 3 litre su ( 18 su bardağı ) HAZIRLANIŞI : Dana kemikleri iri parçalar halinde kırıldıktan sonra, yıkanıp büyük bir tencereye yerleştirilir. Üzerine; soğuk su dökülüp, tencerenin kapağı kapatılmadan, kaynatılır. Köpüğü bir kevgirle alınıp atılır. Kalan malzeme ilave edilip, ağır ateşte 1 saat kaynatılır. Yeniden oluşan köpükler olursa, tekrar alınarak atılır. Tencere ocaktan alınarak, et suyu temiz bir tülbentten süzülerek, çukur bir kaba aktarılır. Et suyu kullanılmaya hazırdır.

KONSOME NASIL HAZIRLANIR ?

MALZEMELER : 500 gr. sığır kıyması, koku buketi (1-2 kahve kaşığı tane karabiber, 1 fiske çay, karanfil, kereviz, maydanoz ), tuz, 3 litre et suyu veya tavuk suyu, 1 tane kuru soğan, 1 tane havuç, 4 tane yumurta akı HAZIRLANIŞI : Yıkanıp ayıklanarak, iri parçalara bölünen sebzeler, sığır kıyması ve koku buketi ile birlikte, bir kaba koyulup, hafifçe tuzlandıktan sonra, kapağı kapatılarak 3-4 saat buzdolabında bekletilir. Daha sonra, bu malzeme bir tencereye aktarılarak, üzerine soğuk et suyu dökülür. Ateşe koyularak, kaynama noktasına kadar karıştırılır. Kaynama başlayınca, ateş kısılır. 1-1,5 saat hiç karıştırmadan pişirilir. Ocağın altı kapatılarak, malzeme dibe çökünceye kadar, dinlendirilir. Suyunu bulandırmadan, dikkatlice, temiz ince bir tülbentten süzülür. Kaynayıncaya kadar yeniden ısıtılıp, servis yapılır. * İyi bir konsome yapabilmek için, kalın emaye yada içi sırlı toprak tencereler seçilir. Konsomeyi berraklaştırmak için gerekli yumurta akları, tadını biraz değiştirdiğinden, et, sebze, kokulu otlar ve baharat eklenir. Süslemede, çeşitli sebzeler kullanılabilir. İlke olarak, yalnızca tek bir sebze süs olarak kullanılırsa da zar biçiminde doğranmış, karşıt renkli 2 sebze de kullanılabilir. Havuç şalgam gibi kök sebzelerin, 30 saniye kadar suda haşlandıktan sonra zar şeklinde doğranmaları gerekir.

çorba

ÇORBA NEDİR ? ÇORBANIN TARİHÇESİ, İLK ÇORBA

'' ÇORBA '' sözcüğü, Farsça' da '' ŞURBA '' sözcüğünden gelir .'' Tuzlu madde'' anlamına gelen; ŞUR ile '' Aş '' anlamına gelen BA sözcüklerinin birleşmesinden oluşmuştur. '' ŞUR - BA '' ''SUR - BA '' Geçen zaman içerisinde; değişikliğe uğrayarak, ''ÇORBA '' adını almıştır. Genel olarak ÇORBA ; Yaz- Kış, her öğün, sıcak veya soğuk olarak içilen, sulu bir yiyecektir. Bazı yörelerde; '' ÇORBA '' ya '' AŞ '' da denilmektedir. Çorba sözcüğü mecazi anlamda, bir karışıklığı ifade etmek için de kullanılır. Örneğin; - Bu iş çok karışmış, çorba gibi olmuş. gibi Arkeolojik kazılara göre; ÇORBA, insanoğlu' nun sofrasına, M.S. 3. Yüzyıl civarlarında, insanoğlu' nun ateşi bulması ile girmiştir. İlk olarak; o devrin azizlerinden olan, St. Patroklus isimli bir azizin; arpa ekmeğini suya batırıp, üzerine tuz serpip yemesi ile karanlık çağlardan başlayarak, Avrupa' nın beslenme sistemine girecek olan; '' çorba'nın ilk hali'' oluşmuş ve '' çorbaya giriş '' yapılmıştır. Bu da; Çorba 'nın, fakir sofralarının, vazgeçilmez bir yemeği oluşunun, başlangıcı olsa gerek. O zamanlarda; Çorba ' nın suyu değil, ekmeği önemliymiş. Tabağa önce ekmek koyulup , üstüne; suyu ( su veya et suyu ) koyulurmuş. Çorba ' nın suyunun öne çıkmasını, Pierre François la Varenne sağlamıştır. Bundan sonra; Orta çağ Avrupası' n da bir süre sonra, Çorba' nın içine koyulan ekmek dilimlerinin sayısı; ev sahibinin, bonkörlüğünü veya cimriliğini tayin eder olmuştur. Avrupa ' da alta ekmek koyulup, üstüne su veye et suyu dökülerek yapılan çorba şekli , bugün Fransızlar ' ın yaptığı, çok ünlü;'' Soğan Çorbası'' olarak, halen yerini korumaktadır. İlk hazır çorba; Orta Asya kökenli, Tarhana ( darhane ) dir. Daha sonra, Çorba ' nın ilk örnekleri ise, 17. ve 18. yüzyıllarda, bilhassa yolcular tarafından kullanılan, '' Cep Çorbası '' ( pocket soup ) şeklinde oluşmuştur. Et artıklarından, konsantre olarak, sert yapıştırıcı kıvamında yapılan cep çorbaları, senelerce dayanması bakımından, çok önem taşımaktaydı. Parça parça kopartılarak kullanılan bu çorba; sıcak suyun içinde eritilerek hazırlanırdı. İlk devirlerde, İNSANOĞLU ' NUN HAZIRLADIĞI İLK ÇORBA : İnsanoğlu; ateşe dayanıklı pişirme kaplarını buluncaya kadar, bir çok deneyimlerde bulunmuşlardır. Araştırmacılar; bu deneyimler içerisinde, en ilginç olanını şöyle ifade etmişlerdir. O zamanlarda yaşayan insanlar, taşları döşeyerek bir çukur oluşturup, içine doldurdukları suya sürekli olarak, ateşte ısıttıkları taşları atarak, suyun kaynamasını sağlamışlardır. Bu suya etleri, sebzeleri ve bakliyatları atıp pişirerek, ilk çorba ' yı gerçekleştirmeye çalışarak, İLK ÇORBA ' yı hazırlamışlardır. Tabii ki bu yöntemle çorba yapmak, hiç de kolay olmamıştır. İnsanoğlu, daha sonra; taşları oyarak ve topraktan, ateşe dayanıklı pişirme kapları yapmışlardır. İlk Çorba ' nın ortaya çıkışı; insanoğlunun hayatta kalabilme çabalarından doğmuştur. Bu; zor ve zorunlu uğraş, ağır ağır ve uzun sürede pişirdikleri çorbadan yayılan koku ile, nefis yemek pişirme ve yeme zevkini tatmışlardır. 16. Yüzyıl başlarında, Anadoluyu ziyarete gelen, ünlü zengin; Dernschwam günlüğüne şöyle yazmıştır. '' - Türklerin baş yemeği, ÇORBA ' dır. Önce koyun etinden yapılmış pirinç çorbası içilir. Çorba 'ya limon veya sirke dökülür. Karabiber serperler. Bazen bu çorbaya bulgur da koyarlar. Buna;'' Bulgur Çorbası'' ya da'' Buğday Çorbası'' derler. Her türlü eti su ile pişirip, çorba yaparlar. Av etlerinden de çorba yaparlar.'' İnsan yaşamının en önemli gereksinimlerinden biri de, ''Yemek Yeme '' ihtiyacıdır. Tarihsel süreç içerisinde, her milletin kendine özgü, ''Beslenme Kültürü '' oluşmuştur. Milletler; beslenme ile ilgili işlerini gerçekleştirmek için, evlerinde '' Mutfak '' adı verilen bir bölüm oluşturmuşlardır. Mutfaklarda; her millet, kendi kültürüne, corafi özelliklerine, geleneklerine göre, yemekler hazırlamış ve pişirmişlerdir. Her milletin yemekleri kendi isimleri ile anılır. Türk Mutfağı, Fransız Mutfağı, Çin Mutfağı v.b. '' Türk Mutfağı ''Dünya Mutfakları arasında, en zengin yemek çeşidine ve kalitesine sahiptir. Yurdumuzda tüm gıda grupları bol miktarda yetiştiğinden dolayı, yüzyıllardan bu yana kuşaktan kuşağa aktarılan, '' Türk Mutfak Gelenekleri '' çok çeşitlidir. Bununla birlikte Türkler; tarihi gelişim süresince, yaptıkları savaşlar ve göçlerle, gittikleri ülkelerin mutfaklarından da etkileşim sağlayarak, mutfaklarına renk katmışlardır.Zengin '' Türk Mutfağı '' bu güne kadar, hak ettiği yere ulaşamamıştır. Yemeklerimize sahip çıkılamamıştır. İşte; bu nedenle, okullarımızda; '' Türk Mutfağı '' adı altında dersler koyularak, yeni nesillere; '' Türk Kültürü '' nü yansıtan, mutfağımıza sahip çıkma ve sonraki nesillere aktarma olanağı sağlanmıştır. Hem fakir, hem de kral sofrasındaki çorba; hazmı kolay, besin değeri yüksek, iştah açıcı, lezzetli bir yemektir. Toplumun her kesimine hitap eder.Dünyanın her bölgesinde, o bölgeye özgü şekliyle karşımıza çıkar. Sevilen, tercih edilen ve önemli bir yiyecek oluşu, restoran endüstrisinin kurulmasını sağlamıştır.

ÇORBA HAZIRLARKEN UYULMASI GEREKEN KURALLAR

1- Çorbanın suyu az gelirse; kesinlikle soğuk su ilave etmemeliyiz. Mutlaka sıcak su ilave etmeliyiz. 2- Ertesi güne kalan çorbalar, yoğunlaşırlar.Bu çorbaları yeniden ısıtırken, içine biraz sıcak su ilave edilirse, önceki lezzetlerini korurlar. 3- Et, tavuk veya hindi suyu ile hazırlanmış çorbaların servisi, limon ile birlikte yapılmalıdır. 4- Terbiyeli çorbalara ve yoğurtlu çorbalara tuz, çorbayı ateşten indirmeden az önce ilave edilmelidir. Bu kurala uyulmaz ise, yoğurt kesilir. 5- Buzdolabına koyulan çorbanın üzerinde, donmuş bir yağ tabakası oluşmuş ise, bir kısmı bırakılarak veya hepsi, bir kaşık ile alınarak, atılır. 6- Çorbada; et veya tavuk suyu tabletleri kullanılıyorsa, bu tabletler tuzlu olduğu için, çorbaya koyulan tuz miktarı azaltılmalıdır. 7- Çorbaların pişirileceği tencereler, çorbanın taşabileceği ihtimaline karşı, büyük olmalıdır. 8- Çorbanın kaynarken taşmaması için; çorba tenceresinin ağzına, bir tülbent v.b. yardımı ile tüm çevresine zeytinyağı sürülmelidir. 9- Çorba pişirirken, kısık ateş kullanılırsa, çorba; harlı ateşte pişirilen çorbaya göre, daha lezzetli olur. 10- Et, tavuk ve hindi suyu ile çorba pişirirken, bunların yağlı olduğu göz önünde tutularak, çorbaya yağ koymamalı yada çok az yağ koyulmalıdır. 11- Soğuk çorbalar, soğuk olarak; sıcak çorbalar ise sıcak olarak ikram edilmelidir. 12- Çorbaların et suları usüllerine uygun olarak hazırlanmalıdır. En lezzetli et suyu, butun alt kısmı, incik ve gerdan etinden hazırlanır. 13- Jelatinimsi et suyu hazırlamak istenirse, ilikli kemik kullanılır. Daha çok jelatinimsi olması için de, paça ( hayvanın ayağı ) kullanılır.

BAĞLAMA NEDİR ? ÇORBA BAĞLAMA TEKNİKLERİ NELERDİR ?

Çorba, yahni ve sos gibi sulu yiyecekleri, daha yoğun kıvamlı hale getirmek için, yapılan işleme BAĞLAMA denir. Tarihte; ilk bağlayıcı madde olarak, '' ekmek içi '' kullanılmıştır. Bu yöntem halen, günümüzde bazı köftelerin bağlanmasında ve çerkeztavuğu gibi yiyeceklerin hazırlanmasında kullanılmaktadır. Tarihte daha sonra bağlayıcı olarak, '' un '' ve '' unun yağda kavrulması '' ile elde edilen '' meyane '' kullanılmaya başlanmıştır. Günümüzde de en çok kullanılan bağlama yöntemi budur. Zeytinyağı, limon suyu veya sirke gibi birbirine karışmayan maddeleri bağlamak için, '' yumurta sarısı '' kullanılmaktadır. Günümüzün modern mutfakları, en iyi bağlayıcı olarak, '' mısır nişastası '' nı ve '' krema '' yı tercih etmektedirler. Çorbalar, 2 şekilde bağlanır. 1- Üstten Bağlama : Pişen çorba, ateşten alınmaya yakın, üzerine meyanesi ( terbiyesi ) ilave edilir. 2- Alttan Bağlama : Çorbanın önce meyanesi ( terbiyesi ) kavrulur. Daha sonra su ve diğer malzemeler ilave edilir.

ÇORBALARIN LEZZETLERİNİ ARTTIRMAK İÇİN KULLANILAN, BULYONLARIN EVDE HAZIRLANIŞLARI

Bulyonlar; pişirilen çorbaların lezzetini arttırmak için kullanılan malzemelerdir.Bulyonlar, ayrıca; sulu yemeklerde ve hazırlanan soslarda da kullanılırlar. Bulyonlardan başka, çorbaların lezzetini arttırmak için, baharat torbacıkları da kullanılmaktadır. Evimizde de lezzetli, sağlıklı ve çeşitli bulyonlar hazırlayabiliriz. EVDE BULYON HAZIRLAMA ÇALIŞMALARI : Bulyonlar, hazırlandıkları malzemelere göre, 5'e ayrılırlar. 1- Balık kemiği, kafası, kuyruğu ve balığın etli kemiğinden hazırlanan bulyonlar. Pişirilerek hazırlanma süreleri, yaklaşık olarak, 35'-40' dır. 2- Deniz mahsullerinin, et ve kabuklarından hazırlanan bulyonlar. Pişirilerek hazırlanma süreleri, yaklaşık olarak, 30'-45' dır. 3- Kanatlı hayvan kemiği ve kanatlı hayvanların etli kemiğinden hazırlanan bulyonlardır. Pişirilerek hazırlanma süreleri, yaklaşık olarak; 40'-50' dir. 4- Koyun kemiği ve koyunun etli kemiğinden hazırlanan bulyonlardır. Pişirilerek, hazırlanma süreleri, yaklaşık olarak; 80'- 120'dir. * koyun kemiği ve koyun etli kemiğinden hazırlanan bulyonlar, ağır koktuğu için, bazı kişiler tarafından tercih edilmezler.Bunun yerine, dana veya inek kemiği ve etli kemiğinden, hazırlanan bulyonlar, kokusu ağır olmadığı için, çok kişi tarafından tercih edilirler. 5- Çeşitli mevsim sebzeleri ile hazırlanan bulyonlar. Pişirilerek, hazırlanma süreleri, yaklaşık olarak; 30'-40' dir. * Kemik, kemikli et veya et bulyonlarını, kendi yağlarından arındırmak için, kaynamış bulyon suyu, iyice soğutulur ve üzerini kaplayan yağlar, bir kaşık yardımı ile alınarak, atılır. * Kemik, kemikli et ve sebze suları, baklagil yemeklerinde, pilavlarda, makarnalarda, eriştelerde ve soslarda kullanılmaktadır. * Sebze bulyonları ise, et yemeklerinde ve yumurta ile hazırlanan bazı yemeklerde kullanılmaktadır. EVDE KEMİK BULYON NASIL HAZIRLANIR? Tencereye 1 lt. sıcak su koyulur.İçine, 350 gr.-500gr. kanatlı hayvan kemiği veya balık kafası, kılçığı, kuyruğu, deniz mahsülleri kabukları ya da dana, kuzu kemiği ile birlikte, uygun baharat çeşitleri ilave edilir. Kemikler önce, yüksek ateşte, tencerenin kapağı açık alarak kaynatılır ve üzerinde biriken köpükler, kevgir ile toplanarak, atılır. Su kaynayınca, ateş kısılarak, tencerenin kapağı kapatılır. Kısık ateşte, yaklaşık olarak; 30'- 180' kadar pişirilir. Bulyon hazır olunca, ince süzgeçten geçirilerek, küçük buz kalıplarına bölüştürülür. Derin dondurucuda dondurulur. Kullanılacağı zaman, buz kalıplarından yeterli miktarda çıkartılarak kullanılırlar. EVDE ETLİ KEMİK BULYON NASIL HAZIRLANIR ? Tencereye 1 lt. sıcak su koyulur. İçine, 450-500gr. eti bol olan kemikler ( tavuk, hindi, kuzu, koyun, dana v.b. ) ve çeşitli baharatlar ilave edilir. Kemikler, önce yüksek ateşte, tencerenin kapağı açık olarak kaynatılır ve üzerinde biriken köpükler, kevgir ile alınarak, atılır. Su kaynayınca, ateş kısılarak, tencerenin kapağı kapatılır. Kısık ateşte, yaklaşık olarak; 30'-180' kadar pişirilir. Bulyon hazır olunca, ince süzgeçten geçirilerek, küçük buz kalıplarına bölüştürülür. Derin dondurucuda dondurulur. Kullanılacağı zaman, buz kalıplarından, yeterli miktarda çıkartılarak kullanılırlar. * istenirse, kemiklerin etleri, kemiklerden sıyrılarak, blenderden geçirilip, süzülen suya ilave edilerek, tekrar blenderden geçirilerek, koyu kıvamlı bir su elde edilir. Yine buz kalıplarına bölüştürülerek, derin dondurucuda dondurulur. Kullanılacağı zaman, buz kalıplarından, yeterli miktarda çıkartılarak, kullanılırlar. EVDE SEBZE BULYON NASIL HAZIRLANIR ? Tencereye 1 lt. sıcak su koyulur. İçine mevsim sebzeleri ve uygun baharatlar koyularak, yaklaşık; 30'-40' pişirilir. Sebzeler yumuşayınca, blenderden geçirilerek, suyu süzülür. Buz kalıplarına bölüştürülerek, derin dondurucuda dondurulur. Gerektiği zaman, yeterli miktarda çıkartılarak, kullanılır. EVDE BAHARAT TORBACIKLARI, NASIL HAZIRLANIR ? Bir Fransız terimi olan, baharat torbacıkları, kemik, et ve sebze bulyonları ile çorba pişirilirken, suyun içine koyulup, çorba piştikten sonra içinden çıkartılan, lezzet torbacıklarıdır. Temiz tülbentlerden, küçük küçük torbacıklar hazırlanarak, içine; kişniş, fesleğen, ardınç tohumu, fesleğen, kereviz yaprağı, defne yaprağı, beyaz top biber, maydanoz v.b. malzemelerin koyulması ile elde edilir. Et suları, çorbalar, tencere ve bazı fırın yemeklerinde; KOKU DEMETİ 'de kullanılır. Klasik Koku Demeti; Taze veya kuru bir defne yaprağı, birkaç dal maydanoz ve taze kekik dallarından oluşur. Bunlara ek olarak, istediğimiz ot ve baharatları da kullanabiliriz. Örneğin; Pırasanın beyaz kısmı, kereviz dalları, limon ve portakal kabukları v.b. Çeşitli otlar, iri bir pırasanın içine yerleştirilebilinir. İstenirse aynı otlar, kereviz dallarıyla sarılarak da kullanılabilinir. Koku demetinin klasik düzenlenmesinde; otlar bir araya getirilip, düşmeyecek biçimde, uzun bir iple sıkıca bağlanır. Düğüm atıldıktan sonra ip kesilmez ve koku demetinin konduğu kaptan, dışarı taşacak biçimde sarkıtılır. Böylece; kolayca kaptan alınıp, atılabilinir. Mutfakta kullanılan otlar, iyi yemek pişirme sırrının anahtarıdır. Otları kullanırken, dikkat edeceğimiz en önemli husus, yemeğin asıl tadını bozmayacak kadar az kullanmaktır. '' Hangi ot, hangi yemekte kullanılır? '' sorusunun cevabı,hiç bir zaman, tam ve kesin olarak verilemez. Bu durumda, Otların kullanım alanlarını, deneyerek genişletmek, uygun olacaktır. Otları, mümkün olduğunca, taze halleriyle kullanmaya çalışmalıyız. Ancak; bu zor olduğu için, mutfağımızda her zaman, ayrı kaplar içinde, ve ağızları sıkı sıkı kapatılmış olarak, kuru otlardan bulundurmamızda yarar vardır. Eğer, otları taze olarak kullanmak üzere saklamak istiyorsak, içine yağlı kağıt serilmiş, alüminyum folyoya sarmalı veya ağzı kapalı bir cam kavanoz veya plastik kap içinde, buzdolabında birkaç gün bekletebiliriz. Tarhun, maydanoz, taze soğan, defne yaprağı, merzengüş, fesleğen, kekik, rezene, biberiye, adaçayı ve kuzu kulağı v.b. otları az miktarlarda kullanmamız, doğru olacaktır.

Pişirilen çorbalar; 1- Tat 2- Kıvam 3- Pişmişlik 4- Görüntü, olarak değerlendirilir. Çorbaların, servis ediliş şekilleri de önem taşımaktadır. Türk Mutfağında yer alan çorbaların, beslenme ve yemek kültürü açısından, önemi büyüktür. Çorba terbiyeleri, çorba çeşitlerine uygun olarak hazırlanmalıdırlar. Çorba garnitürleri, çorbalara uygun olarak hazırlanmalıdır. Sebze çorbaları, mevsime uygun sebzelerden hazırlanmalıdır.

ÇORBALARIN GRUPLANDIRILIŞLARI

Çorbalar, 5 şekilde gruplandırılır. 1- Taneli çorbalar 2- Püremsi çorbalar 3- Konsome çorbalar 4- Velute ( Veloute ) çorbalar 5- Meyaneli çorbalar 1- TANELİ ÇORBALAR : Sebzelerle, etlerle ve bakliyatlarla yapılan çorbalardır. 2- PÜREMSİ ÇORBALAR : Sebze,et ve bakliyatların ezilmesi ile yapılan, yoğun kıvamlı çorbalardır. 3- KONSOME ÇORBALAR : Çeşitli etlerle hazırlanan, berrak ve sulu çorbalardır. 4- VELUTE ( VELOUTE ) ÇORBALAR : Çeşitli etlerle yapılan, krema soslu çorbalardır. 5- MEYANELİ ÇORBALAR : Az veya yoğun kıvamlı, terbiyeli çorbalardır.

Su ile aromanın mucizesi Çorba

Su ile aromanın mucizesi Çorba
Mehmet Işık

Mönülerin baş köşesine yerleşen çorba, dünyanın dört bir yanında binlerce çeşidiyle içleri ısıtıyor. Bu nedenledir ki, her damak tadına hitap eden evrensel bir lezzet olarak her ülkenin mutfağında ayrı ve özel bir yere sahip çorba…

Çorba, ortaya çıktığı tarihten günümüze kadar her dönemde sofraların aranılan lezzeti olmuştur. İlk ne zaman ortaya çıktığı kesin olarak bilinmemesine karşın gerek pişirme tekniklerinin gelişmesi, gerek doğadaki beslenme kaynaklarının genişletilmesi açısından insanlığın kaderinin en önemli dönüm noktasıdır. İnsanlığın avlayıcı ve toplayıcı kültüründen tarım kültürüne geçişinin önemli bir sembolü olarak da tanımlanabilir.

İnsanoğlu, ateşe dayanıklı pişirme kaplarını icat edinceye kadar, suyu ısıtıp kaynatmak için birçok girişimde bulundu. Araştırmacılar, bu girişimlerin en ilginç olanını şöyle açıklıyorlar: Taş ve tuğlalarla döşenmiş bir çukurun içine doldurulan suya, sürekli olarak ateşte kızdırılmış taşlar atılarak suyun kaynaması sağlanmış; sebzeler, et ve bakliyatlar bu yöntemle pişirilerek çorbanın çok uzak atası keşfedilmiştir. Özellikle bakliyatlar veya tahıl ürünleri gibi yıl boyunca saklanabilen gıdaların pişirilebilmesi mümkün olmuştur.

ÇORBANIN KEŞFİ
Bu yöntemin kolay olmayacağı kesindir. İnsanoğlu, taşları oymuş ve zamanla toprak pişirme tekniğini bularak ateşe dayanıklı pişirme kaplarını icat etmiş ve mutfakta büyük bir devrim yaratmıştır. Çorba, insanlık tarihi kadar eski değildir fakat insanlık tarihini çorbadan önce ve çorbadan sonra olarak iki bölümde incelemek çok ilginç olacaktır.

Aslında çorbanın ilk atası, yukarıda ima edildiği üzere insanların hayatta kalabilme çabalarından dolayı keşfedildi. Ancak bu zorunlu keşif, pişirdikleri yiyeceklerin dayanılmaz lezzetlerini tattırdı insana. Çünkü ilk kez yavaş ve uzun sürede pişen yiyeceklerin içinde bulunan mineraller, suda çözülen aromalar ve proteinler, daha önce insanların hiç şahit olmadıkları derecede iştah açan kokular saçtı ortaya. Geçmişte ana yemek olarak tüketilen çorba, mönülerin ilk yemekleri olarak sunuluyor artık. Amaç; iştahı açmak, sindirim sistemini uyararak daha sonra tüketilecek yemeklerin sindirimini kolaylaştırmak.

HEM FAKİR HEM KRAL SOFRASINDA
Çorba, besin değeri yüksek, dolgun, hazmı kolay, lezzetli ve iştah açan bir yemektir. Toplumun tüm kesimlerine hitap eder. Dünyanın her bölgesinde kendisine özgü bir yapıyla ortaya çıkar. Hatta, restoran endüstrisinin kuruluşunun sebebi olmuştur.

Çorba kelimesinin kökeni Farsça “tuzlu haşlama” manâsını taşıyan “shorba”dır. Orta Asya, Ortadoğu Avrupa (Transilvanya) ve Kuzey Afrika bölgelerinde “shor” tuzlu, “ba” ise haşlama anlamına gelir. Avrupa kıtasında çorbanın karşılığı olan “soup” kelimesi, Latince “ıslatma” anlamına gelen “suppare”den türemiştir. Hemen hemen tüm Avrupa ülkeleri çorbaya Latince “suppare” kökünden gelen isimler vermiştir. Özellikle 18.y.y. Avrupası'nda akşamları hafif yemek olarak tüketilmiş çorba. Günümüzde, Avrupa'da akşamın ilerleyen saatlerinde yenen yemek için kullanılan “supper” (hafif yemekler) kavramının “suppare” kökünden geldiği bilinmektedir. Doğu toplumlarında ise çorba kelimesi “shorbağ” kelimesinden türetilmiştir. Çorbanın ana yemekten başlangıç yemeğine dönüşmesi ise uygarlığın gelişmesiyle paralellik gösterir. Bu zaman içinde farklı şekillerde fakir sofralarında da kendine yer bulmuştur, kral ve sultan sofralarında da…

“BERRAKLAŞTIRILMIŞ ÇORBA”
20. yüzyılda, özellikle Batı'da; çorbanın içine krema, yaprak altın gibi sıradışı katkılar eklenerek yemek kültüründeki statüsünü yükseltme eğilimi doğmuştur. Osmanlı usulü şerbet yapım tekniğinden etkilenen Fransız aşçılar “consomme” (berraklaştırılmış çorba) tekniğini geliştirerek yeni, fakat şık sofralara yakışır bir çorba türü ürettiler. Fransızların berrak çorbayı (consomme) geliştirmesi, Fransız mutfak tarihinin en önemli zaferlerinden biri olarak kabul edilir. Aslında, dünyanın her ülkesinde binlerce çeşit çorba üretildi. Bu durum, çorbanın tüm dünya damak tatlarına hitap ettiğini gösteriyor.

Sıcak çeşitlerden soğuk versiyonlara kadar; süt, yoğurt, meyve suyu, et, balık ve tavuk suyundan yapılan birçok çorba yapım tekniği bulunur mutfağımızda. Yabani sebzeler, her tür bakliyat ve deniz mahsulünden çorba yapılır ülkenin dört bir yanında. Sadece çorbaların üzerine yakılan, adına kimi yörelerde “çorba yüzlüğü” adı verilen çorba üstü sosları bile, çorba kültürünün Türkiye'de ne denli önemli olduğunun bir göstergesi.

Tarifler
Yoğurt çorbası
Malzemesi:
70 gr pirinç
2 su bardağı yoğurt
1 yemek kaşığı tuz
2 yemek kaşığı tereyağı
1 yemek kaşığı kuru nane
4 adet yumurta sarısı
1 adet limon suyu
4 su bardağı et veya tavuk suyu

Hazırlanışı:
Tencereye et veya tavuk suyu konulup kaynamaya bırakılır. Kaynamaya başlayınca, yıkanan pirinç kaynayan et suyuna ilave edilir. Kısık ateşte 20 dakika pişirilir. Yoğurt, yumurta sarısı, limon suyu çırpılıp suya ilave edilir. Bir taşım kaynayana kadar karıştırılır ve tuz ilave edilir. Tavada tereyağı eritilip kuru nane eklenir ve az miktarda kavrulur. Yarısı kaynayan çorbanın içine dökülür. Diğer yarısı da çorba servis kasesine alınınca üzerine gezdirilir. Sıcak olarak servis edilir.

Ayran çorbası (Soğuk çorba)
Malzemesi:
1 su bardağı aşurelik buğday
1 çay bardağı nohut
1 yemek kaşığı kuru nane
4 su bardağı yoğurt
1 yemek kaşığı tuz
4 yemek kaşığı zeytinyağ
1/4 demet taze nane yaprağı
2 su bardağı su

Hazırlanışı:
Akşamdan ıslatılan buğday ve nohutlar, yıkanıp tencereye alınır. Üzerine geçecek şekilde su konulup kaynamaya bırakılır. Üzerinde biriken köpüğü alınarak pişene kadar ocakta tutulur. Nohut ve buğday pişmeye yakın, tuz ve kuru nane ilave edilerek karıştırılır. Suyunu çekince soğumaya alınır. Yoğurt suyla çırpılır, pişirilen nohut ve buğdaya karıştırılır. Üzerine taze nane yaprağı ve zeytinyağ gezdirilip soğuk olarak servis edilir.

Kızılcık tarhana çorbası
Malzemesi (Pişirme):
1 su bardağı kızılcık tarhanası
2 yemek kaşığı tereyağı
3 su bardağı su veya et, tavuk suyu
1 tatlı kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı karabiber
1 kahve kaşığı toz kırmızı biber

Malzemesi (Hazırlık):
1/2 su bardağı yoğurt
2 su bardağı un
2 su bardağı kızılcık püresi
1 çorba kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı karabiber
1 tatlı kaşığı pul biber
* Bu malzemeler beraber iyice yoğrulur. Sonra ufak parçalar halinde koparılır. Serin bir yerde bez üzerine yayılır. Yaklaşık 10 gün kurutulur. Kuruduktan sonra ince toz haline getirilir.

Hazırlanışı:
1 su bardağı kızılcık tarhanası, bir kap içerisinde 1 su bardağı ılık suyla ezilir, süzgeçten geçirilir. Tencereye 3 su bardağı su konur. Kaynamaya başlayınca ezilen tarhana bu suya yedirilir. Bir taşım kaynatılır. Tuz ve karabiber eklenir. 2 yemek kaşığı tereyağı tavada eritilerek toz kırmızı biber eklenir ve çorbanın üzerine gezdirilir. İsteğe göre sarımsak da konulabilir.


Osmanlı usulü balık çorbası
Malzemesi:
1 kg levrek balığı
1 adet ince doğranmış kuru soğan
1/2 demet ince kıyılmış maydanoz
1/2 demet ince kıyılmış taze nane
1 yemek kaşığı tuz
1/2 kahve kaşığı safran
2 adet çubuk tarçın
100 ml sirke
4 adet limon suyu
8 adet yumurtanın sarısı
75 ml zeytinyağ
4 su bardağı su
1 adet defne yaprağı

Hazırlanışı:
Tencerede zeytinyağ kızdırılır, soğanlar pembeleşinceye kadar kavrulur. Sirke ve su ilave edilip kaynatılır. Levrek balığı dört parçaya bölünerek kaynayan suya atılır. Defne yaprağı ve kabuk tarçın ilave edilerek kısık ateşte 20 dakika kaynamaya bırakılır. Balık pişince suyun içinden alınarak kılçıklarından temizlenir. Balık suyu tülbentten süzdürülüp tekrar ocağa alınır. İnce kıyılmış maydanoz, nane safran ve tuz ilave edilir. Yumurta sarısı ve limon suyu çırpılarak balık suyuna yedirilir. Bir taşım kaynadıktan sonra balık parçaları ilave edilir ve servis edilir.

BALIK ÇORBASI TEKNİĞİ- Arman KIRIM

Balığın çorbası da kendisi kadar güzeldir

Arman Kırım
Arman Kırım tüm makaleleri
Hürriyet Gazetesi'ndeki tüm makaleleri

Ama nedense bizler bu gerçeği fark etmeme eğilimindeyizdir. Hatta, "balık çorbasının bizim mutfağımızda pek yeri yoktur" desek, bu bence abartı bile olmaz.

Doğrudur, ara sıra içinde küp kesilmiş domates ve maydanoz bulunan meyaneyle kalınlaştırılmış beyaz bir balık çorbasıyla karşılaşırız. Ama ne var ki, balık çorbası keyfi bundan ibaret değildir ve Akdeniz’in diğer ülkelerinde mükemmel balık çorbaları içilir. İlgilenirseniz, ben bu ve önümüzdeki hafta bu konudaki dağarcığınızı biraz daha genişletmek istiyorum.

Necip Usta’nın çok sevdiğim ünlü yemek kitabına bakıyorum, acaba balık çorbası ile ilgili ne var diye. 391 sayılı reçetede "Deniz Mahsulleri Çorbası" başlıklı bir tarif çıkıyor karşıma yalnızca. Bu, hem Türk hem de Batı mutfağının çok güzel kavranarak yazılmış kitabında, bu konuyla ilgili başka bir şeye de rastlayamıyorsunuz. Üstelik bu tarif bile yalnızca balık değil, midye ve karides içeriyor. Anlayacağınız, bana göre en iyi yerli yemek kitabında bile balık çorbası bahsi neredeyse yok. O nedenle ben de sizlere bu güzelim yemeği dört başı mamur bir şekilde anlatmamın çok yararlı olacağını düşünüyorum.

Balık çorbası, Akdeniz’den ABD’ye, Japonya’dan Tayland’a çok farklı şekillerde hazırlanan ve bu nedenle de meraklısına çok değişik lezzet imkanları veren harika bir yemek. Bana göre en güzelleri Akdeniz kıyılarının balık çorbaları. Hepsi de bize çok yakın olan lezzetler. Ama, içlerinde limon otunun (lemongrass) verdiği müthiş narenciye aroması olan acılı Tay çorbaları da; ’daşi’ adı verilen torik çirozu suyu içinde sunulan Japon çorbaları da çok güzeldir. Aynı şekilde süt veya kremayla koyulaştırılmış olan ve adlarına ’chowder (çavdır, okuyun) denen Amerikan balık çorbaları da çok güzeldir. Ama tekrar söyleyeyim, içlerinde domates ve sarmısağın harika lezzetiyle domatesin kırmızı rengini taşıyan Akdeniz çorbaları, balık çorbalarının en güzelidir.

TEMEL TEKNİK

Şimdi dilerseniz, balık çorbası nasıl yapılır konusunu sizlere ayrıntısıyla anlatayım. Hatırlarsanız ben bu sayfada sürekli olarak iyi bir aşçı olmanın en önemli koşulunun iyi ’teknik’ bilmekten geçtiğini söyleyip duruyorum. Ve yemek öğrenmenin tarif değil, teknik bilmekle mümkün olacağını vurguluyorum. Bu söylediğim, balık çorbası ’tekniği’ için de geçerli, zira, balık çorbası yapmanın da belli bir tekniği var. Bu temel teknik üzerinde geliştirilen çeşitlemeler ise, farklı ülkelerin ve farklı bölgelerin balık çorbalarını birbirlerinden farklı hale getiren unsur.

Balık çorbası yapmanın en genel tekniği şöyle: Temizlenip pulları alınmış bütün bir balık, içinde tuzlu su olan bir tencerede haşlanır. Ardından, pişmiş olan bu balık, parçalanıp kaselere dağıtılır ve üzerine bu pişirme suyundan kepçelerle dökülür. Ancak bu yöntemle pişirilen balığın kılçıkları da olacağından, teknik artık şu şekilde uygulanmaktadır: Önce, kullanacağınız balıkları fileto haline getiriyorsunuz. Sonra bu balıkların kafaları ve kemiklerini kaynatarak bir balık suyu, ya da balık ’stoku’ elde ediyorsunuz. Fileto edilmiş balıkları bu suyun içinde çok kısa bir süre haşlayıp kaselere koyuyorsunuz, ardından da balık suyunu kaselere boşaltıyorsunuz. Böylelikle, çorbayı içerken kemiklerle uğraşma derdiniz ortadan kalkıyor.

UFAK AYRINTILAR

Şimdi aklınıza "bu temel teknik üzerine, nasıl farklı lezzetlerde ve görünümlerde balık çorbası yaparız" sorusu gelebilir. Öyle ya, duru suya balık çorbası içirmek pek de hoş bir şey olmasa gerek. O zaman yapmamız gereken diğer şeyleri anlatayım.

Bunların birincisi, balık suyuna nasıl aroma vereceğimiz konusu. Balık suyu yapmak için, havuç ve soğan doğranmış tuzlu su içine, bir tülbente sarılmış olan kekik, defne yaprağı, maydanoz ve tane karabiber koyup balık kemikleri ve kafaları ile bunları birlikte haşlıyor ve ardından süzerek balık stoku elde ediyorsunuz.

Bilmemiz gereken ikinci şey, bu balık suyuna nasıl farklı lezzetler katabileceğimiz konusu. Bunun yolu ise faklı sebzeler kullanmaktan geçiyor. Zira, dünyanın neresinde yapılırsa yapılsın, balık çorbasında balığın lezzetini tamamlamak ve zenginleştirmek için mutlaka sebze kullanılır. Zaten bir balık çorbasını diğerinden ayıran en önemli şey de kullanılan sebzelerin neler olduğudur.

Balık çorbası konusunda bilmeniz gereken üçüncü unsur ise, bunları nasıl kalınlaştıracağınız konusudur. Zira, eğer konsome şeklinde sunmayacaksanız, balık suyunu olduğu gibi servis ettiğinizde bu stok, haliyle, suya benzer, pek de zengin olmayan bir görüntü arz edecektir. O zaman bunların bir şekilde mutlaka kalınlaştırılmaları gerekir. Bu konuda en fazla kullanılan yöntemlerden biri, bizde de olduğu gibi, un meyanesi ile kalınlaştırma yöntemidir. Ayrıca, ekmek kırıntısı ve pirinç de, özellikle adına bisk (bisque) denen ıstakoz ve karides çorbalarının kalınlaştırılmasında kullanılır. Kimi zaman ise ufak kraker kırıntılarından da yararlanılır. Ama balık çorbalarında en iyi kalınlaştırıcı, pişirilmiş sebzelerle birlikte püre haline getirilen balığın kendi etidir.

ÖZEL PÜRE

Balık çorbası yapımında dördüncü olarak kullanılan teknik, çorbanın servisinden bir-iki dakika önce suya, farklı isimlerle bilinen ’lezzet verici püre’ karıştırmaktır. Bunun sebebi, fazla pişince belli baharatların lezzetlerinin kaybolmasını önlemek için, baharat karışımını en son anda çorbaya katmaktır. Bu tür baharat püreleri arasında en tanınmışı, sizlerin de bildiği ’pesto’ (fesleğen) sosu. Ama Akdeniz kıyılarında çok değişik lezzet verici püreler kullanılıyor. Bunların ise farklı isimleri var: Fransızlar bu amaçla aioli (sarmısaklı mayonez) ve rouille (biber püresi); İspanyol Katalanlar romesko ve pikada (ekmek-badem taratoru), Faslılar ise kişniş-maydanoz ezmesi olan çarmula isimli lezzet verici pürelerini kullanıyorlar.

Bu teknikleri kullanarak farklı balık çorbalarını nasıl yapacağınızı yeri geldiğinde sizlere anlatacağım. Böylelikle hep beraber çok daha farklı ve çok daha zengin balık çorbaları yiyebilir hale geleceğiz.

Haftaya balık çorbası tarifleriyle buluşmak üzere, güzellikle kalın, yaratıcı olun.

GELENEKSEL AKDENİZ BALIK ÇORBALARI

Akdeniz ülkelerinin, yukarıda saydığım teknik özellikler üzerinde değişiklikler yapmak suretiyle birbirlerinden farklılaşan değişik balık çorbaları var. Bu çorbaların isimlerini ve içeriklerini sizlere kısaca tanıtmak istiyorum.

Bouillabaisse: Bu çorba, Akdeniz balık çorbalarının şahıdır. Aslında sulu balık yemeği gibi de düşünebileceğiniz bouillabaisse çorbasında temel teknik yukarıda anlattığımla aynı olmakla birlikte, içinde taze rezene, safran, Rakı (pastis) ve en son anda katılan biber ezmesinin (rouille) verdiği lezzetlerle, kendine özgü muhteşem bir karakter kazanır. Haftaya bu çorbanın tarifini vereceğim.

Brodetto: En fazla tanınan İtalyan çorbalarının başında gelen bu balık çorbası, ülkenin Adriyatik kıyılarının favori yemeğidir. Bölgenin farklı yörelerinde farklı versiyonları olmakla beraber temel teknik hepsinde aynıdır: Balık kafası ve kemikleriyle aromatik sebzelerin birlikte pişirilmesi ile bir balık stoku elde edilip, ardından bu stok içinde pişirilen iri balık etleri kaselerde stokla birlikte servis edilir. Venedik Bölgesi’nde yapılan brodetto çorbalarında yavru ahtapot ve kalamar da kullanılır.

Bourride: Bir veya daha fazla çeşit balığı, bunların kafa ve kemiklerinden yapılmış aromatik bir balık stoku içinde pişirip ardından balık stokunu son anda sarmısaklı mayonez (aioli) ile kalınlaştırmak suretiyle yapılır.

Ciuppin: Bu çorba, İtalya’nın Cenova Bölgesi’ne ait bir spesiyaldir. Daha çok Güney Fransa’nın balık çorbasını (soupe de poisson niçoise) andırır. Burada balık, içinde domates, sarmısak ve zeytinyağı bulunan balık stokunda pişirilir. Ardından, tüm bu karışım püre haline getirilip kaselerde servis edilir. Çok güçlü bir aromaya sahip olan bu kıvamlı balık çorbasının içinde balık parçaları yer almaz.

Soupe de Poisson: Fransızca’da ’balık çorbası’ anlamına gelir. Bu çorbanın da iki farklı versiyonu vardır. Birincisinde temizlenmiş bütün bir balık, stok içinde pişirilip servis edilir. İkinci yöntemde balıklar stok içinde pişirildikten sonra blender içinde püre haline getirilirler ve biraz daha stok ile karıştırılıp kıvamlı bir çorba olarak servis edilir.

Zuppa di Pesce: İtalyanca’da ’balık çorbası’ anlamına gelir. O yörede ne tür balıklar avlandığına bağlı olarak, her yörede farklı şekillerde yapılır. En ilginç versiyonlarından biri, Sicilya’da yapılan ve adına ’zuppa di neonata’ adı verilen balık çorbasıdır. Bu çorba, yavru hamsi ve sardalye ile yapılır. Zuppa di pesce, genelde iki veya üç farklı çeşit balık kullanılarak yapılan bir balık stoku içinde bunların sunulması şekliyle olabileceği gibi, çorbanın içine midye, karides veya diğer kabuklu deniz mahsullerinin konmasıyla da yapılabilir.

Bunlar, Akdeniz çorbalarından yalnızca en tanınmış birkaçı. Daha fazla da var. İlgilenirseniz, bunları da zaman içinde anlatmak isterim.